Fıkıh usulü dinin temel kaynaklarının nasıl anlaşılması gerektiğini, bu kaynaklardan hareketle ibadet ve hukukla ilgili meselelere hangi metotlarla çözüm getirilebileceğini inceleyen bir ilim dalı olarak tarih boyunca sayısız esere konu edilmiştir. İslâm hukuk düşüncesinin temel ilkelerini ve metodolojisini içermesi bakımından hem aklî hem naklî bir özellik taşıyan bu disiplin, metodolojiyle ilgili çalışmaların her zaman merkezinde yer almıştır.
İslam muhitinde yaygın olan ilimlere dair ortak bir metodoloji ve ortak bir ilim dili tesis edilmesine yönelik çabaların yoğunlaştığı Gazzâlî sonrası dönemde, fıkıh usulünün de söz konusu çabalardan etkilendiği görülür.
Bu çalışmada, özellikle Gazzâlî sonrası dönem dikkate alınarak, bütün ilimler için geçerli olduğu kabul edilen kavramlar çerçevesinde fıkıh usulünün mahiyeti ve gayesi araştırılmaktadır. Söz konusu kavramlar, öncelikle fıkıh usulünden bağımsız olarak ortaya konulup inceledikten sonra fıkıh usulüne tatbik edilmiş, ardından da modern Batı hukuk düşüncesi çerçevesinde Batılı hukuk disiplinleriyle fıkıh usulünün mahiyet ve gaye bakımından bir mukayesesi yapılmıştır.
Fıkıh usulü dinin temel kaynaklarının nasıl anlaşılması gerektiğini, bu kaynaklardan hareketle ibadet ve hukukla ilgili meselelere hangi metotlarla çözüm getirilebileceğini inceleyen bir ilim dalı olarak tarih boyunca sayısız esere konu edilmiştir. İslâm hukuk düşüncesinin temel ilkelerini ve metodolojisini içermesi bakımından hem aklî hem naklî bir özellik taşıyan bu disiplin, metodolojiyle ilgili çalışmaların her zaman merkezinde yer almıştır.
İslam muhitinde yaygın olan ilimlere dair ortak bir metodoloji ve ortak bir ilim dili tesis edilmesine yönelik çabaların yoğunlaştığı Gazzâlî sonrası dönemde, fıkıh usulünün de söz konusu çabalardan etkilendiği görülür.
Bu çalışmada, özellikle Gazzâlî sonrası dönem dikkate alınarak, bütün ilimler için geçerli olduğu kabul edilen kavramlar çerçevesinde fıkıh usulünün mahiyeti ve gayesi araştırılmaktadır. Söz konusu kavramlar, öncelikle fıkıh usulünden bağımsız olarak ortaya konulup inceledikten sonra fıkıh usulüne tatbik edilmiş, ardından da modern Batı hukuk düşüncesi çerçevesinde Batılı hukuk disiplinleriyle fıkıh usulünün mahiyet ve gaye bakımından bir mukayesesi yapılmıştır.