Uzun zaman önce Brahmaputra Nehri'nin kenarında altı kör adam yaşıyordu. Günün birinde bu adamlara önlerinde durmakta olan file dokunarak onu tarif etmeleri söylendi. İçlerinden biri filin yan tarafına dokundu ve "Duvara benziyor,"dedi. İkincisi, dişine dokunup "Hayır, hayır. Mızrağa benziyor," dedi. Üçüncüsü, filin hortumunu tutarak, "Kesinlikle yılana benziyor," dedi. "Böyle bir şey yok," diye bağıran dördüncü adam filin bir bacağını tutarak "Ağaca benziyor," dedi. İçlerinde en uzun olan beşinci adam ise filin kulağını tutarak "Hepiniz yanıldınız. Pervaneye benziyor," dedi. Altıncı kör adam ise filin kuyruğunu tesadüfen yakalayarak "Bu ne bir duvara, ne mızrağa, ne yılana, ne ağaca ne de pervaneye benziyor. Kesinlikle bir halata benziyor," diye bağırdı. Fil yoluna giderken altı kör adam tartışmaya devam etti. Her biri kendisinden son derece emin bir şekilde diğerlerini suçluyordu. Çünkü içlerinden hiçbiri diğeriyle aynı fikirde değildi.
Uzun zaman önce Brahmaputra Nehri'nin kenarında altı kör adam yaşıyordu. Günün birinde bu adamlara önlerinde durmakta olan file dokunarak onu tarif etmeleri söylendi. İçlerinden biri filin yan tarafına dokundu ve "Duvara benziyor,"dedi. İkincisi, dişine dokunup "Hayır, hayır. Mızrağa benziyor," dedi. Üçüncüsü, filin hortumunu tutarak, "Kesinlikle yılana benziyor," dedi. "Böyle bir şey yok," diye bağıran dördüncü adam filin bir bacağını tutarak "Ağaca benziyor," dedi. İçlerinde en uzun olan beşinci adam ise filin kulağını tutarak "Hepiniz yanıldınız. Pervaneye benziyor," dedi. Altıncı kör adam ise filin kuyruğunu tesadüfen yakalayarak "Bu ne bir duvara, ne mızrağa, ne yılana, ne ağaca ne de pervaneye benziyor. Kesinlikle bir halata benziyor," diye bağırdı. Fil yoluna giderken altı kör adam tartışmaya devam etti. Her biri kendisinden son derece emin bir şekilde diğerlerini suçluyordu. Çünkü içlerinden hiçbiri diğeriyle aynı fikirde değildi.