Her film (ve sinema kuramı) ideal bir izleyici öngörür ve bu izleyicinin zihni ve bedeni ile beyazperde arasında bir ilişki tahayyül eder. Sinema ve izleyicisi arasındaki bu ilişki nasıl kurulur? Sinema araştırmalarının öncü isimlerinden Thomas Elsaesser ile Malte Hagener, sinema kuramının bu can alıcı sorusuna yanıt arıyorlar.
İzleyici ile beyazperde arasında yedi farklı etkileşim durumundan hareket eden Elsaesser ve Hagener, 1920lerden günümüze sinema kuramının önemli aşamalarına odaklanıyorlar. Ünlü bir filmden seçilen bir sahneyle açılan her bölümde, okuyucuya önce temel kavramlar tanıtılıyor, daha sonra belirli bir sinema kuramıyla ilişkili düşünce akımları ve kuramcılar değerlendiriliyor. Pek çok filmden seçilen örnekler, kuramsal kavramları anlamak için birer anahtar işlevi görüyor.
Kitabın film kuramına ilişkin olarak ortaya koyduğu temel öncül film ve sinemanın beden ve duyularla ilişkisi dünyayı yeni bir biçimde anlayabilmenin dışında, varoluşun yeni bir yordamını sunmakta, böylelikle de film kuramından yeni bir epistemolojinin yanı sıra yeni bir ontoloji de talep etmektedir.
Her film (ve sinema kuramı) ideal bir izleyici öngörür ve bu izleyicinin zihni ve bedeni ile beyazperde arasında bir ilişki tahayyül eder. Sinema ve izleyicisi arasındaki bu ilişki nasıl kurulur? Sinema araştırmalarının öncü isimlerinden Thomas Elsaesser ile Malte Hagener, sinema kuramının bu can alıcı sorusuna yanıt arıyorlar.
İzleyici ile beyazperde arasında yedi farklı etkileşim durumundan hareket eden Elsaesser ve Hagener, 1920lerden günümüze sinema kuramının önemli aşamalarına odaklanıyorlar. Ünlü bir filmden seçilen bir sahneyle açılan her bölümde, okuyucuya önce temel kavramlar tanıtılıyor, daha sonra belirli bir sinema kuramıyla ilişkili düşünce akımları ve kuramcılar değerlendiriliyor. Pek çok filmden seçilen örnekler, kuramsal kavramları anlamak için birer anahtar işlevi görüyor.
Kitabın film kuramına ilişkin olarak ortaya koyduğu temel öncül film ve sinemanın beden ve duyularla ilişkisi dünyayı yeni bir biçimde anlayabilmenin dışında, varoluşun yeni bir yordamını sunmakta, böylelikle de film kuramından yeni bir epistemolojinin yanı sıra yeni bir ontoloji de talep etmektedir.