Filozof Olarak Lenin

Stok Kodu:
9786257157643
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
140
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%30 indirimli
210,00TL
147,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,97TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786257157643
1335783
Filozof Olarak Lenin
Filozof Olarak Lenin
147.00

Politzer’in Felsefenin Temel İlkeleri neredeyse tüm Marksistler tarafından bilinir ve okunmuştur. Bir zamanlar Marksist bir arkadaşım “felsefe ne değildir diye sorulacak olursa bu kitap örnek gösterilebilir” demişti. Katılıyorum. Neden Felsefenin Temel İlkeleri’yle söze başladım? Çünkü bir zamanlar felsefe de benim için böyle bir şeydi. Ama sonra “Akademi”de eğitim aldıktan sonra felsefenin böyle bir şey olmadığını anladım. Akademiye girmeden önce beynim Türkiye’de aslının suyunun suyu şeklinde zerk edilen materyalizmle (maddecilikle) yıkanmıştı. Ne mutlu bana ki Sokrates’le Aristoteles’le, Platon’la, Hegel’le, Kant’la, Spinoza’yla, Augustinus, Thomas Aquinas, Anselmus gibi azizlerle, “dışardan” Deleuze’le ve diğer pek çok ustayla tanıştım. 
Aziz Augustinus’a nazire yapacak olursak felsefenin ne olmadığını artık biliyorum. Ama felsefenin ne olduğunu hala bilmiyorum. Ne kadar filozof varsa bir o kadar da felsefe tanımı var, demiş Whitehead. Felsefe, Kant’ın öne sürdüğü gibi bir iddiayı akıl muhakemesinden geçirerek gerekçelendirmek mi? Hegel’in dediği gibi “genel”in düşüncesi mi? Jaspers’in “iddia ettiği” gibi “yolda olmak” mı? Deleuze’ün önerdiği gibi “kavram” mı? Ve daha niceleri…

Politzer’in Felsefenin Temel İlkeleri neredeyse tüm Marksistler tarafından bilinir ve okunmuştur. Bir zamanlar Marksist bir arkadaşım “felsefe ne değildir diye sorulacak olursa bu kitap örnek gösterilebilir” demişti. Katılıyorum. Neden Felsefenin Temel İlkeleri’yle söze başladım? Çünkü bir zamanlar felsefe de benim için böyle bir şeydi. Ama sonra “Akademi”de eğitim aldıktan sonra felsefenin böyle bir şey olmadığını anladım. Akademiye girmeden önce beynim Türkiye’de aslının suyunun suyu şeklinde zerk edilen materyalizmle (maddecilikle) yıkanmıştı. Ne mutlu bana ki Sokrates’le Aristoteles’le, Platon’la, Hegel’le, Kant’la, Spinoza’yla, Augustinus, Thomas Aquinas, Anselmus gibi azizlerle, “dışardan” Deleuze’le ve diğer pek çok ustayla tanıştım. 
Aziz Augustinus’a nazire yapacak olursak felsefenin ne olmadığını artık biliyorum. Ama felsefenin ne olduğunu hala bilmiyorum. Ne kadar filozof varsa bir o kadar da felsefe tanımı var, demiş Whitehead. Felsefe, Kant’ın öne sürdüğü gibi bir iddiayı akıl muhakemesinden geçirerek gerekçelendirmek mi? Hegel’in dediği gibi “genel”in düşüncesi mi? Jaspers’in “iddia ettiği” gibi “yolda olmak” mı? Deleuze’ün önerdiği gibi “kavram” mı? Ve daha niceleri…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat