Erdoğan Şenci’nin anılarının ikinci kitabı olan Firar, diğer anı kitaplarından ayrı bir özellik ve önem taşımaktadır. Farkı ve önemi, 12 Eylül 1980 askeri faşist cuntanın polis-cezaevi-mahkeme süreçlerindeki yoğun baskının, işkencenin ve katliamların uygulandığı döneme ışık tutmasıdır. Hızlı yaşanan ve zengin tecrübeler içeren bu tarih kesitinde, içinde yer aldığı siyasi yapının konumuna dair çarpıcı yaşantılar, ilginç tanıklıklar yer almaktadır. Yürüttüğü politik çalışmalarını ve illegal örgütlenme faaliyetlerini sade bir anlatımla önümüze serer.
Bir dönemin yerel ve merkezi düzeyde tarihsel tanıklığını oluşturan bu kitabın, devrimci mücadelenin yükseldiği ve gerilediği süreçlerin anlaşılmasında etkisinin olacağını ve verimli okumalara vesile olmasını umarım.
Erdoğan Şenci’nin anılarının ikinci kitabı olan Firar, diğer anı kitaplarından ayrı bir özellik ve önem taşımaktadır. Farkı ve önemi, 12 Eylül 1980 askeri faşist cuntanın polis-cezaevi-mahkeme süreçlerindeki yoğun baskının, işkencenin ve katliamların uygulandığı döneme ışık tutmasıdır. Hızlı yaşanan ve zengin tecrübeler içeren bu tarih kesitinde, içinde yer aldığı siyasi yapının konumuna dair çarpıcı yaşantılar, ilginç tanıklıklar yer almaktadır. Yürüttüğü politik çalışmalarını ve illegal örgütlenme faaliyetlerini sade bir anlatımla önümüze serer.
Bir dönemin yerel ve merkezi düzeyde tarihsel tanıklığını oluşturan bu kitabın, devrimci mücadelenin yükseldiği ve gerilediği süreçlerin anlaşılmasında etkisinin olacağını ve verimli okumalara vesile olmasını umarım.