Bu çalışmayı, günümüzde Ortadoğu'nun en devrimci siyasal ve sosyal hareketlerinden birisi olarak öne çıkan Kürt özgürlük hareketini ve onun Türkiye siyasetindeki yerini anlama çabası olarak tanımlamak mümkün.
Türkiye siyasetinin 1960’lı yıllarda “Doğu sorunu”, 1960’lar sonlarından itibaren de “Kürt sorunu” başlığı altında ele alınan konusunun 80'li yılların sonlarına kadar farklı özneleri bulunmaktaydı. Ancak 1984 sonrası PKK bu alanda yepyeni bir özne olarak yükseldi ve kelimenin gerçek anlamında bir siyasal harekete, bir başka deyişle ülke ve bölge gündemini etkileyen bir siyasal güce dönüştü ve çevresinde dev bir sosyal hareket yarattı.
Ergun Aydınoğlu'nun bu çalışması ağırlıklı olarak PKK hareketinin siyasal ve programatik evrimine odaklanıyor. Bu evrimi ve bunun Türkiye siyasal yaşamı açısından anlamını daha iyi kavrayabilme çabasının ifadesi olarak, PKK’nin ideolojik kökleri, başta “liderlik kültü” olmak üzere PKK’ye egemen olan politik kültür, "Öcalan-Devlet ilişkileri”ne dair komplo teorilerinin eleştirisi, Öcalan’ın teorisyenliğinin sınırları, bir stratejist ve taktisyen olarak Öcalan ve Kürt hareketinin siyasal aktörlüğünün boyutlarını geliştiren ve onun bir sosyal harekete dönüşmesini ifade eden yasal Kürt partileri gibi konular da çalışmaya dahil ediliyor.
Bu çalışmayı, günümüzde Ortadoğu'nun en devrimci siyasal ve sosyal hareketlerinden birisi olarak öne çıkan Kürt özgürlük hareketini ve onun Türkiye siyasetindeki yerini anlama çabası olarak tanımlamak mümkün.
Türkiye siyasetinin 1960’lı yıllarda “Doğu sorunu”, 1960’lar sonlarından itibaren de “Kürt sorunu” başlığı altında ele alınan konusunun 80'li yılların sonlarına kadar farklı özneleri bulunmaktaydı. Ancak 1984 sonrası PKK bu alanda yepyeni bir özne olarak yükseldi ve kelimenin gerçek anlamında bir siyasal harekete, bir başka deyişle ülke ve bölge gündemini etkileyen bir siyasal güce dönüştü ve çevresinde dev bir sosyal hareket yarattı.
Ergun Aydınoğlu'nun bu çalışması ağırlıklı olarak PKK hareketinin siyasal ve programatik evrimine odaklanıyor. Bu evrimi ve bunun Türkiye siyasal yaşamı açısından anlamını daha iyi kavrayabilme çabasının ifadesi olarak, PKK’nin ideolojik kökleri, başta “liderlik kültü” olmak üzere PKK’ye egemen olan politik kültür, "Öcalan-Devlet ilişkileri”ne dair komplo teorilerinin eleştirisi, Öcalan’ın teorisyenliğinin sınırları, bir stratejist ve taktisyen olarak Öcalan ve Kürt hareketinin siyasal aktörlüğünün boyutlarını geliştiren ve onun bir sosyal harekete dönüşmesini ifade eden yasal Kürt partileri gibi konular da çalışmaya dahil ediliyor.