Çocuklarımız yaşanılan çağda en fazla mağdur edilen kesim. Büyükler -ki onlar da bir zaman çocuktu- el birliği ederek, farkında olmadan çocukları mağdur ediyorlar. Eğitmek adına mağdur ediyorlar. Yaşatmak adına mağdur ediyorlar. Daha kötü bir dünya bırakarak mağdur ediyorlar. Çocuklar da büyüyüp kendi çocuklarına aynı kötülüğü yapacaklar mı acaba? Yapılan bir araştırmada genç nesil arasında en fazla yükselen ahlaki değerin çevre duyarlılığı olduğu görülmüş. Bu bizi umutlandırmalı mı? Biz gençken dünyayı değiştirmeyi babamızın, annemizin yaptığı hataları yapmayarak sağlayacağımızı düşünüyorduk. Evet onların yaptıkları hataları yapmadık. Fakat onların doğrularını da yapmadık. Onların dünyasını kendi dünyamıza evirirken ortaya çıkan dünya bizi mutlu ve huzurlu etmedi. Bir laboratuvarda üretilen bir virüs ile dünyayı tepe taklak eden biziz. Bir türlü sağlamak istemediğimiz barış ile savaşlarda kendi kendimizi mağdur etmeye devam ediyoruz. Ölenler ve göç edenler biziz. Fakat asıl mağdur olanlar büyüklerin yaptıkları her hata ile yaşamak zorunda kalan çocuklar oluyor. Anne-babası, kardeşi, dayı-amcası, teyze-halası öldürülen çocuklar bunu göğüslemek zorunda bırakılıyor. Hamasi duygularla çıkarılan savaşlarda canlarını kurtarmak için evini, topraklarını terk etmek zorunda bırakılıp bilmediği, dilini konuşamadığı, derdini anlatamadığı ve istenmediği başka topraklara kaçmak durumunda bırakılan çocuklar...
Çocuklarımız yaşanılan çağda en fazla mağdur edilen kesim. Büyükler -ki onlar da bir zaman çocuktu- el birliği ederek, farkında olmadan çocukları mağdur ediyorlar. Eğitmek adına mağdur ediyorlar. Yaşatmak adına mağdur ediyorlar. Daha kötü bir dünya bırakarak mağdur ediyorlar. Çocuklar da büyüyüp kendi çocuklarına aynı kötülüğü yapacaklar mı acaba? Yapılan bir araştırmada genç nesil arasında en fazla yükselen ahlaki değerin çevre duyarlılığı olduğu görülmüş. Bu bizi umutlandırmalı mı? Biz gençken dünyayı değiştirmeyi babamızın, annemizin yaptığı hataları yapmayarak sağlayacağımızı düşünüyorduk. Evet onların yaptıkları hataları yapmadık. Fakat onların doğrularını da yapmadık. Onların dünyasını kendi dünyamıza evirirken ortaya çıkan dünya bizi mutlu ve huzurlu etmedi. Bir laboratuvarda üretilen bir virüs ile dünyayı tepe taklak eden biziz. Bir türlü sağlamak istemediğimiz barış ile savaşlarda kendi kendimizi mağdur etmeye devam ediyoruz. Ölenler ve göç edenler biziz. Fakat asıl mağdur olanlar büyüklerin yaptıkları her hata ile yaşamak zorunda kalan çocuklar oluyor. Anne-babası, kardeşi, dayı-amcası, teyze-halası öldürülen çocuklar bunu göğüslemek zorunda bırakılıyor. Hamasi duygularla çıkarılan savaşlarda canlarını kurtarmak için evini, topraklarını terk etmek zorunda bırakılıp bilmediği, dilini konuşamadığı, derdini anlatamadığı ve istenmediği başka topraklara kaçmak durumunda bırakılan çocuklar...