“Bütün umudu doğduğu yere, Edremit’e kavuşmaktı. Otuz yıl içinde bir an bile umudunu kesmedi. ‘Öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam, öyle inanıyorum; elli yıl tutsaklıktan sonra da ülkeme kavuşacağıma öyle inanıyorum!’ derdi.
En ünlü, en tanınmış Türk gemicilerdendi. Daha yirmi yaşındayken, Tarık Boğazı’nı geçmiş, poyraza doğru haftalarca, aylarca, kenar kıyı görmeden gitmiş; rast geldiği ıssız adalardan vergiler almış, irili ufaklı donanmaları tek başına hafif gemisiyle yenmişti. O zamanlar Türkeli’nde namı dillere destandı.”
*****
Forsa; tutsak olarak yaşayan bir Türk denizcisinin yaşadıkları üzerinden ne olursa olsun umudun yitirilmemesi gerektiğini anlatan bir Ömer Seyfettin hikâyesidir.
“Bütün umudu doğduğu yere, Edremit’e kavuşmaktı. Otuz yıl içinde bir an bile umudunu kesmedi. ‘Öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam, öyle inanıyorum; elli yıl tutsaklıktan sonra da ülkeme kavuşacağıma öyle inanıyorum!’ derdi.
En ünlü, en tanınmış Türk gemicilerdendi. Daha yirmi yaşındayken, Tarık Boğazı’nı geçmiş, poyraza doğru haftalarca, aylarca, kenar kıyı görmeden gitmiş; rast geldiği ıssız adalardan vergiler almış, irili ufaklı donanmaları tek başına hafif gemisiyle yenmişti. O zamanlar Türkeli’nde namı dillere destandı.”
*****
Forsa; tutsak olarak yaşayan bir Türk denizcisinin yaşadıkları üzerinden ne olursa olsun umudun yitirilmemesi gerektiğini anlatan bir Ömer Seyfettin hikâyesidir.