Tarih bilimi birçok bilinmezlerle doludur. Bu bilimin sırlarını çözebilmek için insanoğlu varoluştan itibaren bazı işaretler veya terimler oluşturmuştur. Bu işaretleri ve terimleri sonraki nesillerin çözebilmesi için de günümüzde sözlük veya kamus olarak nitelendirilmekte olan şifre çözücü sistemler geliştirilmiştir.
Dünya tarihinde olduğu gibi Osmanlı tarihinde de sayısız bilinmezler vardır. Araştırmacıların bu gizemli dünyada dolaşırken en fazla zorlandıkları husus yazı diliyle veya şekillerle geleceğe aktarılmış olan ifadelerin anlamlandırılmasıdır.
Bu ifadelerin ne anlama geldiğini doğru olarak aktarmak isteyen kültürler bu aktarımlarının karşılıklarını verdikleri eserler vücuda getirmişlerdir ki biz bunları günümüzde “sözlük” tabiriyle karşılıyoruz. Bu açıdan bakıldığında bir bilinmezi anlamlı kılabilmek için onun yaşadığı veya doğduğu yüzyıla gitmek ve o yüzyılda kullanılan terimlere ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacı gidermek için de araştırmacıların mutlak surette başuçlarında bulundurmaları gereken eserlerdir, sözlükler. Şu an arka kapağını okumakta olduğunuz ve orijinal adı “Dictionnaire Des Termes D'art Français-Turc-Turc-Français”, Türk literatüründeki adıyla” Fransızca'dan Türkçe'ye ve Türkçe'den Fransızca'ya Sanat Kamusu” olan eser tam da bu maksada binaen neşredilmiştir. Bu eseri 1926 yılında yapılan harf devrimi sebebiyle günümüzde akademik bir eğitim almadan okuyabilecek kişi sayısı çok az olduğundan, araştırmacıların ve meraklılarının anlayabilmesi için yeniden Türkçe'ye, diğer bir anlatımla Latin alfabesine aktarmak gerekiyordu. Bu itibarla ilim camiasına bir nebze de olsa katkı sunabilmek amacıyla yapılan bu çalışmada tesadüf edilebilecek eksiklik veya yanlışlıklardan dolayı şimdiden affa mazhar olmak temennisiyle…"
Tarih bilimi birçok bilinmezlerle doludur. Bu bilimin sırlarını çözebilmek için insanoğlu varoluştan itibaren bazı işaretler veya terimler oluşturmuştur. Bu işaretleri ve terimleri sonraki nesillerin çözebilmesi için de günümüzde sözlük veya kamus olarak nitelendirilmekte olan şifre çözücü sistemler geliştirilmiştir.
Dünya tarihinde olduğu gibi Osmanlı tarihinde de sayısız bilinmezler vardır. Araştırmacıların bu gizemli dünyada dolaşırken en fazla zorlandıkları husus yazı diliyle veya şekillerle geleceğe aktarılmış olan ifadelerin anlamlandırılmasıdır.
Bu ifadelerin ne anlama geldiğini doğru olarak aktarmak isteyen kültürler bu aktarımlarının karşılıklarını verdikleri eserler vücuda getirmişlerdir ki biz bunları günümüzde “sözlük” tabiriyle karşılıyoruz. Bu açıdan bakıldığında bir bilinmezi anlamlı kılabilmek için onun yaşadığı veya doğduğu yüzyıla gitmek ve o yüzyılda kullanılan terimlere ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacı gidermek için de araştırmacıların mutlak surette başuçlarında bulundurmaları gereken eserlerdir, sözlükler. Şu an arka kapağını okumakta olduğunuz ve orijinal adı “Dictionnaire Des Termes D'art Français-Turc-Turc-Français”, Türk literatüründeki adıyla” Fransızca'dan Türkçe'ye ve Türkçe'den Fransızca'ya Sanat Kamusu” olan eser tam da bu maksada binaen neşredilmiştir. Bu eseri 1926 yılında yapılan harf devrimi sebebiyle günümüzde akademik bir eğitim almadan okuyabilecek kişi sayısı çok az olduğundan, araştırmacıların ve meraklılarının anlayabilmesi için yeniden Türkçe'ye, diğer bir anlatımla Latin alfabesine aktarmak gerekiyordu. Bu itibarla ilim camiasına bir nebze de olsa katkı sunabilmek amacıyla yapılan bu çalışmada tesadüf edilebilecek eksiklik veya yanlışlıklardan dolayı şimdiden affa mazhar olmak temennisiyle…"