Öyküler hayat gibidir. Bizleri farklı yerlere, farklı kimliklere ve farklı zamanlara götürürler. Her öykü zihnimizde yeni pencereler açarken aslında yüreklerimize de dokunur. Yüreğe dokunan her sözcük o kadar kıymetlidir ki… Çünkü sözcükler yazar ve okur arasında köprü kurarlar. Biz bu köprüye ‘‘gönül köprüsü’’ diyoruz.
Sanat, gerçek hayatta bir araya gelemeyecek iki insanı yan yana getiren tek güçtür. Edebiyat, sanatın çok önemli bir dalı olduğundan yazarların sorumlulukları bu durumda takdire şayandır.
Tiyatro Sanatçısı, Sanat Tarihçi Sevgili Yazar Doğancan Pınar’ın kaleminden çıkan öyküler ‘‘Frezanın Yaprağında Altı İspinoz’’eserinde derlendi. Her öykünün sizlere anlatmak istedikleri var. Hadi gelin, hep birlikte edebiyatın uçsuz bucaksız deryasına kulak verelim.
Öyküler hayat gibidir. Bizleri farklı yerlere, farklı kimliklere ve farklı zamanlara götürürler. Her öykü zihnimizde yeni pencereler açarken aslında yüreklerimize de dokunur. Yüreğe dokunan her sözcük o kadar kıymetlidir ki… Çünkü sözcükler yazar ve okur arasında köprü kurarlar. Biz bu köprüye ‘‘gönül köprüsü’’ diyoruz.
Sanat, gerçek hayatta bir araya gelemeyecek iki insanı yan yana getiren tek güçtür. Edebiyat, sanatın çok önemli bir dalı olduğundan yazarların sorumlulukları bu durumda takdire şayandır.
Tiyatro Sanatçısı, Sanat Tarihçi Sevgili Yazar Doğancan Pınar’ın kaleminden çıkan öyküler ‘‘Frezanın Yaprağında Altı İspinoz’’eserinde derlendi. Her öykünün sizlere anlatmak istedikleri var. Hadi gelin, hep birlikte edebiyatın uçsuz bucaksız deryasına kulak verelim.