1481 yılında, II. Beyazıt döneminde kurulan ve bu temel üzerine her dönem, çağın yapısına uygun şekilde dönüşümler yaşayan Galatasaray Lisesi, Türkiye'deki eğitim kurumları arasında en saygın olanların başında gelmektedir. En ciddi gelişimini Tanzimat Dönemi'nde gösteren okul, Osmanlı İmparatorluğu'nun idari, siyasi, fikri, askeri ve tıbbi alanlarda ihtiyaçlarını karşılamıştır. 1868 yılında Mekteb-i Sultani olarak eğitim faaliyetlerine devam eden kurum, birçok alanda önemli isimler mezun etmiş ve ülkenin geleceğine yön vermiştir. Oldukça köklü bir eğitim kültüründen gelen okulda her zaman önemli eğitimciler bulunmuştur. Bu nedenle okul, eğitim altyapısını uygar toplumlarla eşit hale getirmede zorlanmamıştır.
Atılan adımlar sonraki dönemlerin öncüsü olmuş ve okuldan mezun olan kişiler, eriştikleri konum itibariyle ülkeye önemli katkı sağlamışlardır.
Saygın bir eğitici kadrosunun yönetiminde olan okul, yönetim şeklinin verdiği doğal sonuç olarak, özellikle yazar ve gazetecilik gibi alanlarda önemli mezunlar vermiştir. Bu kişiler içinde bulundukları çağın önemli fikir adamları olmuş ve toplumda büyük bir etki yaratmışlardır. Özellikle Cumhuriyet döneminde, devrimin toplumsal tabana yayılması için ideolojik bir görev üstlenen gazeteciler, aldıkları eğitime paralel olarak ülkeye edindikleri fikirleri aktarmış ve yeni toplumun gelişmesinde kritik bir rol oynamışlardır.
1481 yılında, II. Beyazıt döneminde kurulan ve bu temel üzerine her dönem, çağın yapısına uygun şekilde dönüşümler yaşayan Galatasaray Lisesi, Türkiye'deki eğitim kurumları arasında en saygın olanların başında gelmektedir. En ciddi gelişimini Tanzimat Dönemi'nde gösteren okul, Osmanlı İmparatorluğu'nun idari, siyasi, fikri, askeri ve tıbbi alanlarda ihtiyaçlarını karşılamıştır. 1868 yılında Mekteb-i Sultani olarak eğitim faaliyetlerine devam eden kurum, birçok alanda önemli isimler mezun etmiş ve ülkenin geleceğine yön vermiştir. Oldukça köklü bir eğitim kültüründen gelen okulda her zaman önemli eğitimciler bulunmuştur. Bu nedenle okul, eğitim altyapısını uygar toplumlarla eşit hale getirmede zorlanmamıştır.
Atılan adımlar sonraki dönemlerin öncüsü olmuş ve okuldan mezun olan kişiler, eriştikleri konum itibariyle ülkeye önemli katkı sağlamışlardır.
Saygın bir eğitici kadrosunun yönetiminde olan okul, yönetim şeklinin verdiği doğal sonuç olarak, özellikle yazar ve gazetecilik gibi alanlarda önemli mezunlar vermiştir. Bu kişiler içinde bulundukları çağın önemli fikir adamları olmuş ve toplumda büyük bir etki yaratmışlardır. Özellikle Cumhuriyet döneminde, devrimin toplumsal tabana yayılması için ideolojik bir görev üstlenen gazeteciler, aldıkları eğitime paralel olarak ülkeye edindikleri fikirleri aktarmış ve yeni toplumun gelişmesinde kritik bir rol oynamışlardır.