Nedenselliği açısından ortalama 150 yıllık geçmişe sahip olan Birinci Dünya Savaşı, 20. yüzyılın başlarının en önemli olayı olmakla birlikte büyük ölçüde imparatorluklar devrinin sonunu getirmişti. Osmanlı İmparatorluğu, Fransız Devrimi ile Sanayi Devrimi ve bu süreçlerin şekillendirdiği dünya düzeninin dışında kalmış olmasına rağmen savaşa dahil olmuş; yenilgi ile sonuçlanacak savaş süresince bütün sınırlarında mücadele vermek zorunda kalmıştı.
Tarihsel açıdan Galiçya Cephesi, Türklerin Avrupa'da mücadele ettikleri ve kanlı çarpışmalarıyla derin izler bırakan bir cephe olmuştu. Buna rağmen Galiçya Cephesi hakkında diğer cephelerle karşılaştırıldığında akademik çalışma oranının sınırlı düzeyde olduğu söylenebilir.
Bu araştırma, anılardaki askeri izlenimleri, siperlerin gerisindeki yaşamı, Türklerin müttefik coğrafyasını nasıl tasvir ettiklerini ve Türk askerlerin müttefik halklarla temaslarıyla yurda dönüşleri sırasındaki gözlemlerini ele almaktadır.
Nedenselliği açısından ortalama 150 yıllık geçmişe sahip olan Birinci Dünya Savaşı, 20. yüzyılın başlarının en önemli olayı olmakla birlikte büyük ölçüde imparatorluklar devrinin sonunu getirmişti. Osmanlı İmparatorluğu, Fransız Devrimi ile Sanayi Devrimi ve bu süreçlerin şekillendirdiği dünya düzeninin dışında kalmış olmasına rağmen savaşa dahil olmuş; yenilgi ile sonuçlanacak savaş süresince bütün sınırlarında mücadele vermek zorunda kalmıştı.
Tarihsel açıdan Galiçya Cephesi, Türklerin Avrupa'da mücadele ettikleri ve kanlı çarpışmalarıyla derin izler bırakan bir cephe olmuştu. Buna rağmen Galiçya Cephesi hakkında diğer cephelerle karşılaştırıldığında akademik çalışma oranının sınırlı düzeyde olduğu söylenebilir.
Bu araştırma, anılardaki askeri izlenimleri, siperlerin gerisindeki yaşamı, Türklerin müttefik coğrafyasını nasıl tasvir ettiklerini ve Türk askerlerin müttefik halklarla temaslarıyla yurda dönüşleri sırasındaki gözlemlerini ele almaktadır.