Gece Kelebeği Perperık-a Söe

Stok Kodu:
9789750507700
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
255
Baskı:
7
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
210,00TL
147,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,97TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789750507700
1028242
Gece Kelebeği Perperık-a Söe
Gece Kelebeği Perperık-a Söe
147.00

Elinizdeki kitapla ilgili olarak size sadece şu kadarını söyleyebilirim: Alın ve okuyun. Okuyup bitirdiğiniz zaman, Haydar Karataş'ın bu romanının, Yaşar Kemal ve Cengiz Aytmatov'un romanları ayarında bir roman olduğunu göreceksiniz. Büyük bir insanlık trajedisini roman tadında okumak istiyorsanız, yine alın, okuyun derim. Hayatta beni üç roman ağlattı. Biri, 1965 yılında, on dokuz yaşındayken okuduğum, John Steinbeck'in Gazap Üzümleri romanı; ikincisi, dört-beş yıl önce okuduğum ve tanıtımını yaptığım, Robert Sabatier'in İsveç Kibritleri; üçüncüsü ise, şu anda elinizde tuttuğunuz Perperık-a Söe. Gün Zileli Bir yanıyla acılı bir yurt... bir yanıyla da sanki sürekli bir "yurtsuzluk " hali... Müthiş yoksulluk... kahredici imkânsızlık... Derininden zonklayan yara... Umursamayan "merkez"in dağlayan zulmü... ve çaresiz kalan dil... Bütün bunları anlamaya çalışan yaşlılar... yetişkinler... çocuklar... ve onların "çocuk ölümleri"... İşte bunlarla karşılaşacak, işte bunlarla yaşayacaksınız Perperık-a Söe'de. Olağanüstü diliyle baştan başa bir çığlık... baştan başa bir ağıt bu roman. Şaşırarak okudum; bu denli yoğun acı, bu denli koyu keder meğer böyle ballandırılır, meğer böyle anlatılırmış. Sina Akyol Sanki Yüzyıllık Yalnızlık ile Lessing'in Mara ve Dann'ı arasında gezinen, çok kuvvetli bir bileşim ortaya koyuyor... Coğrafyanın, zorlu tabiatın, yoksunluğun, o yoksunlukla başa çıkma gayretinin anlatılışı, tüyler ürpertici bir manzaraya vesile oluyor... Adeta Dersim'de değil de, nükleer savaşın vurduğu bir dünyada, "Kum İnsanları"nın arasında geziniyoruz... Murat Uyurkulak

Elinizdeki kitapla ilgili olarak size sadece şu kadarını söyleyebilirim: Alın ve okuyun. Okuyup bitirdiğiniz zaman, Haydar Karataş'ın bu romanının, Yaşar Kemal ve Cengiz Aytmatov'un romanları ayarında bir roman olduğunu göreceksiniz. Büyük bir insanlık trajedisini roman tadında okumak istiyorsanız, yine alın, okuyun derim. Hayatta beni üç roman ağlattı. Biri, 1965 yılında, on dokuz yaşındayken okuduğum, John Steinbeck'in Gazap Üzümleri romanı; ikincisi, dört-beş yıl önce okuduğum ve tanıtımını yaptığım, Robert Sabatier'in İsveç Kibritleri; üçüncüsü ise, şu anda elinizde tuttuğunuz Perperık-a Söe. Gün Zileli Bir yanıyla acılı bir yurt... bir yanıyla da sanki sürekli bir "yurtsuzluk " hali... Müthiş yoksulluk... kahredici imkânsızlık... Derininden zonklayan yara... Umursamayan "merkez"in dağlayan zulmü... ve çaresiz kalan dil... Bütün bunları anlamaya çalışan yaşlılar... yetişkinler... çocuklar... ve onların "çocuk ölümleri"... İşte bunlarla karşılaşacak, işte bunlarla yaşayacaksınız Perperık-a Söe'de. Olağanüstü diliyle baştan başa bir çığlık... baştan başa bir ağıt bu roman. Şaşırarak okudum; bu denli yoğun acı, bu denli koyu keder meğer böyle ballandırılır, meğer böyle anlatılırmış. Sina Akyol Sanki Yüzyıllık Yalnızlık ile Lessing'in Mara ve Dann'ı arasında gezinen, çok kuvvetli bir bileşim ortaya koyuyor... Coğrafyanın, zorlu tabiatın, yoksunluğun, o yoksunlukla başa çıkma gayretinin anlatılışı, tüyler ürpertici bir manzaraya vesile oluyor... Adeta Dersim'de değil de, nükleer savaşın vurduğu bir dünyada, "Kum İnsanları"nın arasında geziniyoruz... Murat Uyurkulak

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat