“Yapabiliyorsan, birkaç günlüğüne Blora’ya dön. Baban hasta. İlk başta sıtma ve öksürüktü. Sonra daha da kötüleşti. Ve şimdi babanın tüberküloz olduğu anlaşıldı. Şu an hastanede ve dört kez kan kustu.”
Uzun yıllar Hollanda sömürgesinde yaşayan Endonezya, II. Dünya Savaşı’nda Japonların kontrolüne geçer. Japonların yenilgisinin ardından 1945’te bağımsızlığını ilan etse de 1949’a kadar Hollanda güçleriyle savaşmak zorunda kalır. Endonezya’nın bağımsızlığı 27 Aralık 1949’da resmen tanınır.
Gece Panayırı bu zaferden kısa bir süre önce, 17 Aralık’ta başlar.
Babasının ölüm döşeğinde olduğunu haber alan büyük evlat, eşiyle beraber trene atlar ve yıllar önce terk ettiği eve doğru yola çıkar. Bu yolculuk sadece baba evine değil, aynı zamanda geçmişe yöneliktir ve geçmiş acıyla, kanla, hayal kırıklıklarıyla doludur.
Toer’in ilk yayınladığımız kitabı Kaçak, Japon işgalini konu edinirken, Gece Panayırı, bağımsızlığa giden yolda yaşanan zorlukları ve zorluklarla mücadele ederken dağılan bir aileyi anlatmaktadır.
“Yapabiliyorsan, birkaç günlüğüne Blora’ya dön. Baban hasta. İlk başta sıtma ve öksürüktü. Sonra daha da kötüleşti. Ve şimdi babanın tüberküloz olduğu anlaşıldı. Şu an hastanede ve dört kez kan kustu.”
Uzun yıllar Hollanda sömürgesinde yaşayan Endonezya, II. Dünya Savaşı’nda Japonların kontrolüne geçer. Japonların yenilgisinin ardından 1945’te bağımsızlığını ilan etse de 1949’a kadar Hollanda güçleriyle savaşmak zorunda kalır. Endonezya’nın bağımsızlığı 27 Aralık 1949’da resmen tanınır.
Gece Panayırı bu zaferden kısa bir süre önce, 17 Aralık’ta başlar.
Babasının ölüm döşeğinde olduğunu haber alan büyük evlat, eşiyle beraber trene atlar ve yıllar önce terk ettiği eve doğru yola çıkar. Bu yolculuk sadece baba evine değil, aynı zamanda geçmişe yöneliktir ve geçmiş acıyla, kanla, hayal kırıklıklarıyla doludur.
Toer’in ilk yayınladığımız kitabı Kaçak, Japon işgalini konu edinirken, Gece Panayırı, bağımsızlığa giden yolda yaşanan zorlukları ve zorluklarla mücadele ederken dağılan bir aileyi anlatmaktadır.