Sırp asıllı Amerikalı şair Charles Simic’in, “Bu göçmen aileler Amerikan rüyasını satın aldılar, ama henüz teslimat yapılmadı,” sözleri yalnızca Amerika’ya gidenleri değil, dünyanın dört bir yanındaki göçmenlerin deneyimlerini ve duygularını yansıtıyor.
Anthony Veasna So da, Kamboçya göçmeni bir ailenin ABD’de doğan oğlu olarak, bir yandan kendi varoluşunu sorgularken, öte yandan günümüzdeki Yeni Dünya’nın alışılagelmiş “Amerikan Rüyası” olmaktan çıkmış gerçeklerine güçlü gözlem yeteneğiyle ayna tutuyor. Gece Yarısı Partileri’nde, birbirine bağlanan öykülerle yalnızca bir ailenin geçmişinin parçalarını oluşturmakla kalmıyor aynı zamanda çok daha büyük bir göçmenlik anlatısı sunuyor.
Kitabı ithaf ederken kullandığı “Kendim dahil, beni hafife almış olan herkese” ibaresi de kendisine ve topluma bakış açısını gösteriyor. Kitapta yer alan dokuz öykü, bizi yazarın 28 yaşında aramızdan ayrılmasına üzecek kadar usta işi anlatılar.
#amerikanedebiyatı #soykırım #reenkarnasyon #bağımlılık #buda #mültecilik #kimlik
Sırp asıllı Amerikalı şair Charles Simic’in, “Bu göçmen aileler Amerikan rüyasını satın aldılar, ama henüz teslimat yapılmadı,” sözleri yalnızca Amerika’ya gidenleri değil, dünyanın dört bir yanındaki göçmenlerin deneyimlerini ve duygularını yansıtıyor.
Anthony Veasna So da, Kamboçya göçmeni bir ailenin ABD’de doğan oğlu olarak, bir yandan kendi varoluşunu sorgularken, öte yandan günümüzdeki Yeni Dünya’nın alışılagelmiş “Amerikan Rüyası” olmaktan çıkmış gerçeklerine güçlü gözlem yeteneğiyle ayna tutuyor. Gece Yarısı Partileri’nde, birbirine bağlanan öykülerle yalnızca bir ailenin geçmişinin parçalarını oluşturmakla kalmıyor aynı zamanda çok daha büyük bir göçmenlik anlatısı sunuyor.
Kitabı ithaf ederken kullandığı “Kendim dahil, beni hafife almış olan herkese” ibaresi de kendisine ve topluma bakış açısını gösteriyor. Kitapta yer alan dokuz öykü, bizi yazarın 28 yaşında aramızdan ayrılmasına üzecek kadar usta işi anlatılar.
#amerikanedebiyatı #soykırım #reenkarnasyon #bağımlılık #buda #mültecilik #kimlik