Gecenin Çanları (Kara Haykular)

Stok Kodu:
9786053147220
Boyut:
12.5x21
Sayfa Sayısı:
208
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%17 indirimli
200,00TL
166,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 20,29TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786053147220
1341097
Gecenin Çanları (Kara Haykular)
Gecenin Çanları (Kara Haykular)
166.00

Kartal ölünce soğur koyağın rengi ve ırmak donar. Ege’de, solmakta olan bir son yaz gecesinin tavanına asılı eski bir çanın halatını çeken iğrenç bir iblistir karanlık. Kış, ölü bir ağacın yumuşaklığını giyinmiştir. Kumrular hüzünle susar ve yaprakların altında ıslanır yağmur ve gamsız bir ölüyü sürükler rüzgâr. Damar yolu zehiri akıtmak için hep açıktır ama sözün açtığı yara daha derindir zehirin açtığından. Ayva ağacının gölgesinde soğuyan küldür ölüm. Örste dövülür soluğu, hep tan vaktinde, pus çökerken geçer. Ve dilsiz taşları gibi hep susar, kıyısında adanın, sonsuzluğun kıyısında hep susar. Ve şair, gecenin çanları çalarken can kulesinde, Quasimodo’nun sesini duyuramadığı haykırıştır, sınır taşıdır, önünde hayat uzanıp giderken peşinde ölümün koştuğu... Gecenin Çanları’nda sis içinde kalmış yağmur serpintisinin, yakıp kavuran bir acının imbiğinden süzülmüş şiirler yer alıyor. Ölümün en büyük hakikat olduğunu bilen, hayatla ölüm arasındaki sarkaçta gidip gelen Kara Haykular...

Kartal ölünce soğur koyağın rengi ve ırmak donar. Ege’de, solmakta olan bir son yaz gecesinin tavanına asılı eski bir çanın halatını çeken iğrenç bir iblistir karanlık. Kış, ölü bir ağacın yumuşaklığını giyinmiştir. Kumrular hüzünle susar ve yaprakların altında ıslanır yağmur ve gamsız bir ölüyü sürükler rüzgâr. Damar yolu zehiri akıtmak için hep açıktır ama sözün açtığı yara daha derindir zehirin açtığından. Ayva ağacının gölgesinde soğuyan küldür ölüm. Örste dövülür soluğu, hep tan vaktinde, pus çökerken geçer. Ve dilsiz taşları gibi hep susar, kıyısında adanın, sonsuzluğun kıyısında hep susar. Ve şair, gecenin çanları çalarken can kulesinde, Quasimodo’nun sesini duyuramadığı haykırıştır, sınır taşıdır, önünde hayat uzanıp giderken peşinde ölümün koştuğu... Gecenin Çanları’nda sis içinde kalmış yağmur serpintisinin, yakıp kavuran bir acının imbiğinden süzülmüş şiirler yer alıyor. Ölümün en büyük hakikat olduğunu bilen, hayatla ölüm arasındaki sarkaçta gidip gelen Kara Haykular...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat