“Karanlık, sığınağım olmuştu o yıllarda. Gözyaşlarını saklıyordu, korkuyu saklıyordu, beni saklıyordu içinde. Gündüzleri yerden kalkmayan başım, insanlarla göz göze gelmekten çekinen bakışlarım güneş batar batmaz tatlı bir heyecanın içine düşüyor, rahatlıyordum. Derslere gece çalışıyor, kendime ayırdığım vakitleri hep bu saatlere saklıyordum. Ama en güzeli her gece sessizce karanlığa karışıp yürüyordum.
Tüm yaşamım gündüzün huzursuzluğu ve gecenin kusursuzluğu içinde eşsiz bir denge halinde sürüp gidiyordu.”
“Karanlık, sığınağım olmuştu o yıllarda. Gözyaşlarını saklıyordu, korkuyu saklıyordu, beni saklıyordu içinde. Gündüzleri yerden kalkmayan başım, insanlarla göz göze gelmekten çekinen bakışlarım güneş batar batmaz tatlı bir heyecanın içine düşüyor, rahatlıyordum. Derslere gece çalışıyor, kendime ayırdığım vakitleri hep bu saatlere saklıyordum. Ama en güzeli her gece sessizce karanlığa karışıp yürüyordum.
Tüm yaşamım gündüzün huzursuzluğu ve gecenin kusursuzluğu içinde eşsiz bir denge halinde sürüp gidiyordu.”