Duvarlar inceldikçe gerçekleri görmek zorlaşır...
2015 Everest İlk Roman Ödülü’nü kazanan Geceyi Atlatabilmek dikkat çekici anti-kahramanlarıyla bir sistem eleştirisi!
Peşindeki polislerden gizlenerek yaşayan, bulduğu yerde uyuyan, bulduğunu yiyen bir katil. Kafasına göre bir anda ortaya çıkıp bir anda kaybolan, saçlarının ucu mavi bir kız, Okyanus. Sahip olduğu hatta olmadığı her şeyi paylaşan, bilinen tüm ideolojilerin “izm”leriyle konuşan bir adam, Ruttuk. Ve dünyanın en anlamlı bakışlarına sahip kör bir hanımefendi. Hepsinin yolları sürekli kesişip ayrılmakta.
Bir anti-kahramanın tanıştığı en az kendisi kadar tuhaf karakterlerle ilerleyeni, satır aralarında cesur çıkışlar barındıran, ironik çözümlemelerle okura göz bir araya getirirken, ilgi çekici kurgusuyla öne çıkıyor.
Kadın, içkisi gelince kadehi tek hamlede kafasına dikti ve gözlerime bakarak “Gidecek yerin var mı?” diye sordu.
İnsanın her daim gidecek bir yerleri vardır. Ama gittiği her yere ait hissedebilir mi? Asıl sorun buydu işte.
“Evet,” dedim; biraz sonra tuvalete gidecektim. Ait olduğum yer, gideceğim yer bir barın tuvaletiydi. Mesanemin dolduğunu hissediyordum.
Duvarlar inceldikçe gerçekleri görmek zorlaşır...
2015 Everest İlk Roman Ödülü’nü kazanan Geceyi Atlatabilmek dikkat çekici anti-kahramanlarıyla bir sistem eleştirisi!
Peşindeki polislerden gizlenerek yaşayan, bulduğu yerde uyuyan, bulduğunu yiyen bir katil. Kafasına göre bir anda ortaya çıkıp bir anda kaybolan, saçlarının ucu mavi bir kız, Okyanus. Sahip olduğu hatta olmadığı her şeyi paylaşan, bilinen tüm ideolojilerin “izm”leriyle konuşan bir adam, Ruttuk. Ve dünyanın en anlamlı bakışlarına sahip kör bir hanımefendi. Hepsinin yolları sürekli kesişip ayrılmakta.
Bir anti-kahramanın tanıştığı en az kendisi kadar tuhaf karakterlerle ilerleyeni, satır aralarında cesur çıkışlar barındıran, ironik çözümlemelerle okura göz bir araya getirirken, ilgi çekici kurgusuyla öne çıkıyor.
Kadın, içkisi gelince kadehi tek hamlede kafasına dikti ve gözlerime bakarak “Gidecek yerin var mı?” diye sordu.
İnsanın her daim gidecek bir yerleri vardır. Ama gittiği her yere ait hissedebilir mi? Asıl sorun buydu işte.
“Evet,” dedim; biraz sonra tuvalete gidecektim. Ait olduğum yer, gideceğim yer bir barın tuvaletiydi. Mesanemin dolduğunu hissediyordum.