Geçiş ekonomilerini benimseyen ülkeler, Doğu Bloku'nun dağılmasıyla ortaya çıkmıştır. Geçiş ekonomileri olarak adlandırılan bu ülkeler, dünyanın farklı bölgelerinde bulunmaktadır. Bundan dolayı da farklı gruplar hâlinde ele alınarak incelenmektedir. İnceleme ve araştırma yapılırken IMF'nin yapmış olduğu gruplandırma temel alınmaktadır. Bu ülkeler coğrafi olarak ele alındığında; Merkezi ve Doğu Avrupa (MDA) ülkeleri, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Bağımsız Devletler Topluluğu kapsamı dışında kalan eski SSCB ülkeleri ve Asya'da yer alan 4 ülkeden (Çin Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Kamboçya) oluşmaktadır.
1990'lı yıllardan önce merkezi planlı sistemden serbest piyasa ekonomisine geçiş yaşanmadığından bu ülkeler piyasa ekonomisine geçiş sürecinde bir takım sosyal ve ekonomik problemlerle karşı karşıya kalmışlardır. Avrupa'ya yakın olan ülkeler kısa sürede geçiş reformlarını tamamlamış olup Avrupa Birliği standartlarına uyum sağlamıştır. SSCB'den ayrılan ülkelerde piyasa ekonomisine geçiş reformları yavaş ilerlemektedir. Asya'da yer alan ülkelerde ise tam anlamıyla piyasa ekonomisine geçiş söz konusu değildir. Bu ülkeler sosyalist piyasa ülkeleri olarak da adlandırılmaktadır.
Türkiye'de 1990'lı yıllara kadar yeterince tanınmayan bu ülkelerin piyasa ekonomisine geçişleri Türkiye ile iktisadi, siyasi ve kültürel olarak daha fazla yakınlaşma ve kaynaşma imkânı sağlamıştır.
Geçiş ekonomilerini benimseyen ülkeler, Doğu Bloku'nun dağılmasıyla ortaya çıkmıştır. Geçiş ekonomileri olarak adlandırılan bu ülkeler, dünyanın farklı bölgelerinde bulunmaktadır. Bundan dolayı da farklı gruplar hâlinde ele alınarak incelenmektedir. İnceleme ve araştırma yapılırken IMF'nin yapmış olduğu gruplandırma temel alınmaktadır. Bu ülkeler coğrafi olarak ele alındığında; Merkezi ve Doğu Avrupa (MDA) ülkeleri, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Bağımsız Devletler Topluluğu kapsamı dışında kalan eski SSCB ülkeleri ve Asya'da yer alan 4 ülkeden (Çin Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Kamboçya) oluşmaktadır.
1990'lı yıllardan önce merkezi planlı sistemden serbest piyasa ekonomisine geçiş yaşanmadığından bu ülkeler piyasa ekonomisine geçiş sürecinde bir takım sosyal ve ekonomik problemlerle karşı karşıya kalmışlardır. Avrupa'ya yakın olan ülkeler kısa sürede geçiş reformlarını tamamlamış olup Avrupa Birliği standartlarına uyum sağlamıştır. SSCB'den ayrılan ülkelerde piyasa ekonomisine geçiş reformları yavaş ilerlemektedir. Asya'da yer alan ülkelerde ise tam anlamıyla piyasa ekonomisine geçiş söz konusu değildir. Bu ülkeler sosyalist piyasa ülkeleri olarak da adlandırılmaktadır.
Türkiye'de 1990'lı yıllara kadar yeterince tanınmayan bu ülkelerin piyasa ekonomisine geçişleri Türkiye ile iktisadi, siyasi ve kültürel olarak daha fazla yakınlaşma ve kaynaşma imkânı sağlamıştır.