Bu çalışmanın bütününü, konuşurların dil edinimi sürecinde hazır buldukları aynı durumda ve aynı kişiye yönelik genel seslenme biçimleri oluşturmaktadır.
Belirli ölçütler çerçevesinde tayin edilen hitapların Türkiye Türkçesinin Çağdaş Türkiye Türkçesi Dönemi dâhil olmak üzere çeşitli evrelerde ne şekilde kullanıldığı, ne gibi toplumsal belirleyicilerle tercih edildiği, kültürel değişim ve gelişimin hitaplara hangi boyutta yansıdığı, Türklerin hangi yönlerine işaret ettiği, Türk kültürünün yansıtılmasında ve yeni nesillere aktarılmasında nasıl bir rol oynadığı, geçmişten günümüze kadar ne ölçüde devamlılık gösterdiği, dil bilimi ve dil bilgisi çalışmalarında sözcük türleri ve söz dizimindeki yeri bakımından ne şekilde değerlendirildiği ve değerlendirilmesi gerektiği gibi soruların cevapları aranmıştır.
Bu doğrultuda öncelikle konu ile ilgili yurt içinde ve yurt dışında yapılan çalışmalar incelenmiş, ardından Türkiye Türkçesinin en eski dönemlerinden günümüze kadar olan belli başlı eserler hitaplar açısından taranmıştır.
Yapılan çalışma, Türklerin hitapları oluştururken Türk dilinin inceliklerini nasıl ustalıkla kullandığını göstermektedir. Geçmişten günümüze kadar tercih edilen hitapların değişen değer yargıları ile koşut olarak mahiyetlerinin ve şekillerinin evrildiği, eskilerin yerini yenilerinin aldığı anlaşılmakta ve söz konusu gelişimin gelen her nesille birlikte durmadan devam edeceği öngörülmektedir.
Bu çalışmanın bütününü, konuşurların dil edinimi sürecinde hazır buldukları aynı durumda ve aynı kişiye yönelik genel seslenme biçimleri oluşturmaktadır.
Belirli ölçütler çerçevesinde tayin edilen hitapların Türkiye Türkçesinin Çağdaş Türkiye Türkçesi Dönemi dâhil olmak üzere çeşitli evrelerde ne şekilde kullanıldığı, ne gibi toplumsal belirleyicilerle tercih edildiği, kültürel değişim ve gelişimin hitaplara hangi boyutta yansıdığı, Türklerin hangi yönlerine işaret ettiği, Türk kültürünün yansıtılmasında ve yeni nesillere aktarılmasında nasıl bir rol oynadığı, geçmişten günümüze kadar ne ölçüde devamlılık gösterdiği, dil bilimi ve dil bilgisi çalışmalarında sözcük türleri ve söz dizimindeki yeri bakımından ne şekilde değerlendirildiği ve değerlendirilmesi gerektiği gibi soruların cevapları aranmıştır.
Bu doğrultuda öncelikle konu ile ilgili yurt içinde ve yurt dışında yapılan çalışmalar incelenmiş, ardından Türkiye Türkçesinin en eski dönemlerinden günümüze kadar olan belli başlı eserler hitaplar açısından taranmıştır.
Yapılan çalışma, Türklerin hitapları oluştururken Türk dilinin inceliklerini nasıl ustalıkla kullandığını göstermektedir. Geçmişten günümüze kadar tercih edilen hitapların değişen değer yargıları ile koşut olarak mahiyetlerinin ve şekillerinin evrildiği, eskilerin yerini yenilerinin aldığı anlaşılmakta ve söz konusu gelişimin gelen her nesille birlikte durmadan devam edeceği öngörülmektedir.