Modernite, insanlığın geleceği son nokta değildir, “tarihin sonu”nu Batı temsil ediyor değildir, İslâm da dünde kalmış bir din değildir. Asr-ı Saadet, düne ait bir hatıra değildir. O, giderek uzaklaştığımız geçmişimiz değil, örnek alınmak üzere önümüzde duran geleceğimizdir. Bu yüzden, Asr-ı Saadet'i anlamaya yönelik her eylem, geçmişimize değil, geleceğimize bir yolculuktur.
Bu kitapta Metin Karabaşoğlu, Bediüzzaman'ın Muhakemât adlı eserinde dile getirilen bu temel yaklaşımdan hareket ederek, yarının dünyasına bir Kur'ânî medeniyet ikram etmenin imkânlarını gösteriyor.
Modernite, insanlığın geleceği son nokta değildir, “tarihin sonu”nu Batı temsil ediyor değildir, İslâm da dünde kalmış bir din değildir. Asr-ı Saadet, düne ait bir hatıra değildir. O, giderek uzaklaştığımız geçmişimiz değil, örnek alınmak üzere önümüzde duran geleceğimizdir. Bu yüzden, Asr-ı Saadet'i anlamaya yönelik her eylem, geçmişimize değil, geleceğimize bir yolculuktur.
Bu kitapta Metin Karabaşoğlu, Bediüzzaman'ın Muhakemât adlı eserinde dile getirilen bu temel yaklaşımdan hareket ederek, yarının dünyasına bir Kur'ânî medeniyet ikram etmenin imkânlarını gösteriyor.