Bu çalışma, İslam hukukunun tek tipçi değil terkipçi olduğunu betimleyen örf ilkesinin, ma'rûf kavramından hareketle temellendirilmesi imkânını amaçlamakta, giriş ve üç bölümden oluşmaktadır.
Giriş'te çalışmanın konusuna, amacına ve yöntemine kısaca değindik. Birinci bölümde ise, ma'rûf ve örf kavramlarının etimolojik anlam çerçevesini ve Kur'an'daki kullanımlarını, ayrıca iki kavram arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalıştık.
İkinci bölümde, örf (ma'rûf) ve âdet kelimelerini birkaç açıdan değerlendirmeye tabi tutarak, usûldeki mevkiine, kaynak değerine ve hukukun kaynağı olması bakımından örfün sınırına dikkat çektik.
Son bölümde, Kur'an'a dayandırdığımız ve ikinci bölümde usûl açısından ilkesel olarak ele aldığımız örf ve âdet olgusunun fıkhî hü kümlere etkisini, farklı konulardan örnekler vermek suretiyle somutlaştırmaya çalıştık.
Bu çalışma, İslam hukukunun tek tipçi değil terkipçi olduğunu betimleyen örf ilkesinin, ma'rûf kavramından hareketle temellendirilmesi imkânını amaçlamakta, giriş ve üç bölümden oluşmaktadır.
Giriş'te çalışmanın konusuna, amacına ve yöntemine kısaca değindik. Birinci bölümde ise, ma'rûf ve örf kavramlarının etimolojik anlam çerçevesini ve Kur'an'daki kullanımlarını, ayrıca iki kavram arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalıştık.
İkinci bölümde, örf (ma'rûf) ve âdet kelimelerini birkaç açıdan değerlendirmeye tabi tutarak, usûldeki mevkiine, kaynak değerine ve hukukun kaynağı olması bakımından örfün sınırına dikkat çektik.
Son bölümde, Kur'an'a dayandırdığımız ve ikinci bölümde usûl açısından ilkesel olarak ele aldığımız örf ve âdet olgusunun fıkhî hü kümlere etkisini, farklı konulardan örnekler vermek suretiyle somutlaştırmaya çalıştık.