Arılar dünyanın en çalışkan canlıları arasındadır. Küçücük kanatlarına rağmen büyük bedenlere sahip olan bu canlılar, vücutlarını taşıyabilmek için dakikada 11.400 kez kanat çırpacak kadar enerjiktirler. Bilim adamlarına göre biz yokken bile arılar yeryüzündeydi. Dünyada bilinen ilk arı fosili yaklaşık 100 milyon yaşında iken, biz insanlara ait olan ilk fosil ise yaklaşık 300 bin yaşındaydı. Bu canlıların 6 bacağı, 5 gözü, 2 çift kanadı ve yarım kilo bal karşılığında 2 milyon çiçeğe “merhaba” diyen 170 koku alıcısı vardır. Bu canlıların doğadan ve süreçten topladıkları her şey sağlığın korunması ve tedavisinde kullanılmaktadır. Bu kitap, üzerinde en fazla bilimsel araştırma yapılan propolis başta olmak üzere arı ürünlerinin bazı hastalıkların tedavisinde nasıl başarıyla kullanıldığını en son bilimsel kanıtlarla göstermektedir. Ülkemizde yürürlüğe giren “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Hakkında Yönetmelik” sonrasında arı ürünlerinin gıda ve sağlıkta kullanımına olan ilginin artacağını düşünüyoruz. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, tüm arı ürünlerini işleyebilmek ve özellikle sağlık alanında kullanılabilmesi için öncelikle yetkin, sonra bilgili arıcılara ihtiyacımız var. “Arıcılar İçin Tıbbi Arıcılık “ adlı AB projesi kapsamında sade ve anlaşılır bir üslupla yazılan bu kitabın, okumayı ve araştırmayı sevenlere faydalı olmasını diliyorum.
Arılar dünyanın en çalışkan canlıları arasındadır. Küçücük kanatlarına rağmen büyük bedenlere sahip olan bu canlılar, vücutlarını taşıyabilmek için dakikada 11.400 kez kanat çırpacak kadar enerjiktirler. Bilim adamlarına göre biz yokken bile arılar yeryüzündeydi. Dünyada bilinen ilk arı fosili yaklaşık 100 milyon yaşında iken, biz insanlara ait olan ilk fosil ise yaklaşık 300 bin yaşındaydı. Bu canlıların 6 bacağı, 5 gözü, 2 çift kanadı ve yarım kilo bal karşılığında 2 milyon çiçeğe “merhaba” diyen 170 koku alıcısı vardır. Bu canlıların doğadan ve süreçten topladıkları her şey sağlığın korunması ve tedavisinde kullanılmaktadır. Bu kitap, üzerinde en fazla bilimsel araştırma yapılan propolis başta olmak üzere arı ürünlerinin bazı hastalıkların tedavisinde nasıl başarıyla kullanıldığını en son bilimsel kanıtlarla göstermektedir. Ülkemizde yürürlüğe giren “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Hakkında Yönetmelik” sonrasında arı ürünlerinin gıda ve sağlıkta kullanımına olan ilginin artacağını düşünüyoruz. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, tüm arı ürünlerini işleyebilmek ve özellikle sağlık alanında kullanılabilmesi için öncelikle yetkin, sonra bilgili arıcılara ihtiyacımız var. “Arıcılar İçin Tıbbi Arıcılık “ adlı AB projesi kapsamında sade ve anlaşılır bir üslupla yazılan bu kitabın, okumayı ve araştırmayı sevenlere faydalı olmasını diliyorum.