…Aklına gelen bir düşünce Törless’in bütün bedenini sıkıştırdı. Yetişkinler de mi böyleydi? Dünya da mı böyleydi? İçimizde bizden daha güçlü, daha büyük, daha güzel, daha tutkulu ve daha karanlık bir şeyin olması genel bir yasa mıydı? O derece hükmedemediğimiz bir yasa ki, bizi gelişigüzel binlerce tohum saçarken bunların birinden kopkoyu bir alev gibi bir filiz sürüyor ve boyumuzu mu aşıyordu? Törless’in bedenindeki her sinirden yanıt olarak sabırsızca bir “Evet” yayıldı…
Habsburg Monarşisi’nin kırsal kesimlerinde yer alan bir yatılı okulda geçen roman, karmaşık duygularıyla yüzleşmekte zorlanan Törless’in psikolojik gelişimi üzerinden yürütülen derin bir inceleme niteliğinde. Okuldaki iki erkek arkadaşı ile olan ilişkisi sayesinde Törless, okuldan diğer bir öğrenciyle, onu hem iğrendiren hem de büyüleyen sadistçe denebilecek cinsel deneyimlere sürüklenir. Kendisine yabancılaşmaya başlayan Törless, bu deneyimlerini kabullenmeye ve onları analitik bir bakış açısıyla gözlemlemeyi öğrenmeye çalışır.
Roman, yazarın Avusturya Harp Akademisi’ndeki kişisel deneyimlerine dayanıyor. Musil romanın kapsamını, sınır tanımayan cinselliği ve şiddeti yargılayıcı olmayan anlatımıyla genişleterek farklı bir gençlik hikâyesi sunuyor. Bu kitap, hayata dair etik olmayan bir bakış açısının, Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesinin ve faşizmin yükselişinin habercisi niteliğindeki tutumlara dair derinlemesine bir analiz.
…Aklına gelen bir düşünce Törless’in bütün bedenini sıkıştırdı. Yetişkinler de mi böyleydi? Dünya da mı böyleydi? İçimizde bizden daha güçlü, daha büyük, daha güzel, daha tutkulu ve daha karanlık bir şeyin olması genel bir yasa mıydı? O derece hükmedemediğimiz bir yasa ki, bizi gelişigüzel binlerce tohum saçarken bunların birinden kopkoyu bir alev gibi bir filiz sürüyor ve boyumuzu mu aşıyordu? Törless’in bedenindeki her sinirden yanıt olarak sabırsızca bir “Evet” yayıldı…
Habsburg Monarşisi’nin kırsal kesimlerinde yer alan bir yatılı okulda geçen roman, karmaşık duygularıyla yüzleşmekte zorlanan Törless’in psikolojik gelişimi üzerinden yürütülen derin bir inceleme niteliğinde. Okuldaki iki erkek arkadaşı ile olan ilişkisi sayesinde Törless, okuldan diğer bir öğrenciyle, onu hem iğrendiren hem de büyüleyen sadistçe denebilecek cinsel deneyimlere sürüklenir. Kendisine yabancılaşmaya başlayan Törless, bu deneyimlerini kabullenmeye ve onları analitik bir bakış açısıyla gözlemlemeyi öğrenmeye çalışır.
Roman, yazarın Avusturya Harp Akademisi’ndeki kişisel deneyimlerine dayanıyor. Musil romanın kapsamını, sınır tanımayan cinselliği ve şiddeti yargılayıcı olmayan anlatımıyla genişleterek farklı bir gençlik hikâyesi sunuyor. Bu kitap, hayata dair etik olmayan bir bakış açısının, Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesinin ve faşizmin yükselişinin habercisi niteliğindeki tutumlara dair derinlemesine bir analiz.