Genel pediyatri, branşlaşmanın ve yan dal uzmanlığının gittikçe yaygınlaştığı bu dönemde bence çok daha önem kazanmıştır. Otuz beş yıl boyunca gönül verdiğim ve severek çalıştığım bu dalda atlanmış, tanısı geciktirilmiş, özgül alana yönlendirilmesi çok geç yapılmış üzücü hastalarla karşılaşmak, beni hekimlik hayatım boyunca hep çok etkilemiştir. Hastayı ilk kabul eden pediyatristin donanımı ve bütünsel yaklaşımı hastanın doğru tanı ve tedavi almasını sağladığı gibi gerekli durumlarda hastanın geciktirilmeden ilgili bölümlerle konsültasyonunu sağlayabilme becerisi de, hastanın morbidite ve mortalitesini olumlu yönde etkiler.
Bence iyi bir pediyatrist kendisine gelen sağlıklı veya hasta çocukların en az %80’ini rahatlıkla tedavi edebilir ve izleyebilir. Ancak %10-20 kadar çocukta daha detaylı araştırma ve yan dal uzmanıyla konsülte etmesi gereken durumlarda seri karar verebilmesi gerekir. Günümüz şartlarında pediyatristler yan dal yapsa da bütünsel yaklaşım için genel pediyatri bilgilerinden uzalaşmaması gerekir.
Bu kitabın, sağlıklı çocuk izlemi-aşılanması ve beslenmesi yanında, genetik ve matabolik hastalıkların çok sık görüldüğü ülkemizde bu olguları atlamamızı engelleyecek ipuçlarını veren bölümleri, intihar, çocuk istismarı gibi adli olguların yönetimini, genel pediyatri pratiğinde çok sık karşılaştığımız temel semptom ve hastalıklarla, çok sık yanlışların yapıldığı konuları kapsamasını arzu ettim. Kitap klasik bir kitap formatında yazılmadı. Bir rehber niteliğinde olması amaçlandığı için güncel tanı, tedavi bilgileri yanında, hastanın yönetimi ve geciktirilmeden ilgili yan dal uzmanına yönlendirilmesini sağlayacak ipuçları, soru-cevap şeklinde didaktik bir şekilde verilmeye çalışıldı. Kitap bölüm yazarları çok çeşitli Tıp Fakültelerinde ve sağlık kurumlarında görev alan gerçekten konusunda çok deneyimli hocalardan seçildi ve genç uzmanlarımıza da hocalarıyla birlikte katkı yapmaları için şans tanındı. Genç bir arkadaşımız yazı davetime ‘‘Hocam baş ucu kitabı olacak bu güzel kitapta bana da görev verdiğiniz için çok teşekkür ederim’’ diye geri dönüş yaptığı zaman ‘‘Evet, bu kitap bir baş ucu kitabı olmaya aday’’ ne güzel tanımlamış dedim.
Gençleri seviyorum ufukları bizlerden çok daha geniş iyi ki varlar. Dilerim bu kitap onun tanımladığı noktaya ulaşır. 6 yıl önce şahsi ilk kitabım olan ‘‘Çocuk ve Erişkin Laboratuvar Referans Değerleri El Kitabı’nın’’ minik telif ücreti ile oluşturduğum ve kendi fakültemiz öğrencileri için kullandığım burs fonunu, Pediyatrik Semiyoloji kitaplarım ve şimdi de Genel Pediyatri kitabımdan aldığım telif hakları ile sürdürebildiğim için çok mutluyum. Bana bu yolda yazıları ile destek olan tüm bölüm yazarı hocalarıma ve genç meslektaşlarıma bu güzel amaç adına da teşekkür ederim. Yalnızca çocuk hekimlerine değil çocukla uğraşan tüm hekimlere rehber olması ve öğrencilerimize bir nefes olmamız ümidiyle...
Saygı ve Sevgilerimle
Prof. Dr. Fatma Oğuz
Genel pediyatri, branşlaşmanın ve yan dal uzmanlığının gittikçe yaygınlaştığı bu dönemde bence çok daha önem kazanmıştır. Otuz beş yıl boyunca gönül verdiğim ve severek çalıştığım bu dalda atlanmış, tanısı geciktirilmiş, özgül alana yönlendirilmesi çok geç yapılmış üzücü hastalarla karşılaşmak, beni hekimlik hayatım boyunca hep çok etkilemiştir. Hastayı ilk kabul eden pediyatristin donanımı ve bütünsel yaklaşımı hastanın doğru tanı ve tedavi almasını sağladığı gibi gerekli durumlarda hastanın geciktirilmeden ilgili bölümlerle konsültasyonunu sağlayabilme becerisi de, hastanın morbidite ve mortalitesini olumlu yönde etkiler.
Bence iyi bir pediyatrist kendisine gelen sağlıklı veya hasta çocukların en az %80’ini rahatlıkla tedavi edebilir ve izleyebilir. Ancak %10-20 kadar çocukta daha detaylı araştırma ve yan dal uzmanıyla konsülte etmesi gereken durumlarda seri karar verebilmesi gerekir. Günümüz şartlarında pediyatristler yan dal yapsa da bütünsel yaklaşım için genel pediyatri bilgilerinden uzalaşmaması gerekir.
Bu kitabın, sağlıklı çocuk izlemi-aşılanması ve beslenmesi yanında, genetik ve matabolik hastalıkların çok sık görüldüğü ülkemizde bu olguları atlamamızı engelleyecek ipuçlarını veren bölümleri, intihar, çocuk istismarı gibi adli olguların yönetimini, genel pediyatri pratiğinde çok sık karşılaştığımız temel semptom ve hastalıklarla, çok sık yanlışların yapıldığı konuları kapsamasını arzu ettim. Kitap klasik bir kitap formatında yazılmadı. Bir rehber niteliğinde olması amaçlandığı için güncel tanı, tedavi bilgileri yanında, hastanın yönetimi ve geciktirilmeden ilgili yan dal uzmanına yönlendirilmesini sağlayacak ipuçları, soru-cevap şeklinde didaktik bir şekilde verilmeye çalışıldı. Kitap bölüm yazarları çok çeşitli Tıp Fakültelerinde ve sağlık kurumlarında görev alan gerçekten konusunda çok deneyimli hocalardan seçildi ve genç uzmanlarımıza da hocalarıyla birlikte katkı yapmaları için şans tanındı. Genç bir arkadaşımız yazı davetime ‘‘Hocam baş ucu kitabı olacak bu güzel kitapta bana da görev verdiğiniz için çok teşekkür ederim’’ diye geri dönüş yaptığı zaman ‘‘Evet, bu kitap bir baş ucu kitabı olmaya aday’’ ne güzel tanımlamış dedim.
Gençleri seviyorum ufukları bizlerden çok daha geniş iyi ki varlar. Dilerim bu kitap onun tanımladığı noktaya ulaşır. 6 yıl önce şahsi ilk kitabım olan ‘‘Çocuk ve Erişkin Laboratuvar Referans Değerleri El Kitabı’nın’’ minik telif ücreti ile oluşturduğum ve kendi fakültemiz öğrencileri için kullandığım burs fonunu, Pediyatrik Semiyoloji kitaplarım ve şimdi de Genel Pediyatri kitabımdan aldığım telif hakları ile sürdürebildiğim için çok mutluyum. Bana bu yolda yazıları ile destek olan tüm bölüm yazarı hocalarıma ve genç meslektaşlarıma bu güzel amaç adına da teşekkür ederim. Yalnızca çocuk hekimlerine değil çocukla uğraşan tüm hekimlere rehber olması ve öğrencilerimize bir nefes olmamız ümidiyle...
Saygı ve Sevgilerimle
Prof. Dr. Fatma Oğuz