“Genet, şair ve protest kimliğiyle bir ezber bozandır. Gerek politik açıdan gerek edebiyatında şeyleri mitleştirirken aldığı tavrın yapısı tam olarak saptanamaz ve sistemleştirilemez; eklektik olduğu kadar özgün, Genet'ye özgü olduğu kadar tüm uyumsuzlara aittir.
‘Edebiyat yapmıyorum, tiyatro yapıyorum,' derken sahneye çıkardığı ritüel ile ilgili, moderniteye, burjuvaziye, sömürüye ezberlenmiş kalıpların dışından bir bakışı içerir. Sahnede hırsızlar, katiller ya da öyleymiş gibi kendilerini kurgulayanlar düzene karşı bir oyun oynamaktadır. Onun öteki olanı bilmekle burada durmak arasındaki varlığı, yaşam-sanat paradoksunda kimi zaman yüzeysel kimi zaman da ani karşı çıkışı da içeren yüzeysellik kaynaklı tuhaf bir derinlikle Jean Genet kimliği doğurmuştur. Bu konuyu, hayranlık duygusu ve dramaturjik bakışla incelemeye değer buldum.”
- Banu Ayten Akın
“Genet, şair ve protest kimliğiyle bir ezber bozandır. Gerek politik açıdan gerek edebiyatında şeyleri mitleştirirken aldığı tavrın yapısı tam olarak saptanamaz ve sistemleştirilemez; eklektik olduğu kadar özgün, Genet'ye özgü olduğu kadar tüm uyumsuzlara aittir.
‘Edebiyat yapmıyorum, tiyatro yapıyorum,' derken sahneye çıkardığı ritüel ile ilgili, moderniteye, burjuvaziye, sömürüye ezberlenmiş kalıpların dışından bir bakışı içerir. Sahnede hırsızlar, katiller ya da öyleymiş gibi kendilerini kurgulayanlar düzene karşı bir oyun oynamaktadır. Onun öteki olanı bilmekle burada durmak arasındaki varlığı, yaşam-sanat paradoksunda kimi zaman yüzeysel kimi zaman da ani karşı çıkışı da içeren yüzeysellik kaynaklı tuhaf bir derinlikle Jean Genet kimliği doğurmuştur. Bu konuyu, hayranlık duygusu ve dramaturjik bakışla incelemeye değer buldum.”
- Banu Ayten Akın