Avangard edebi söylem, bir önceki edebiyat paradigmasını, bilimsel devrimlerde olduğu gibi ortadan kaldırmaz. Yeni söylem, bir süreliğine devre dışı bıraktığı, daha doğrusu, devre dışı bırakmış gibi göründüğü eski paradigmanın sınırlarını genişletmekle kalır. Edebi devrimlerle bilimsel devrimler arasındaki en önemli fark da budur. Murathan Mungan, Türk edebiyatında eşcinsel bir söylem kurmaya çalışırken, Türk edebiyatının yerleşik paradigmasını kırmaya çalışmıştır, ne var ki bunu yaparken kırmaya çalıştığı paradigmanın cinsiyet söylemi, şiir geleneği, kültürel bağlam vb. öğelerini kullanmıştır. Bu nedenle de, söylemde bir kırılma yaratmış gibi görünse bile, bir süreklilik olan Türk edebiyatı geleneğine eklemlenmiştir.
Avangard edebi söylem, bir önceki edebiyat paradigmasını, bilimsel devrimlerde olduğu gibi ortadan kaldırmaz. Yeni söylem, bir süreliğine devre dışı bıraktığı, daha doğrusu, devre dışı bırakmış gibi göründüğü eski paradigmanın sınırlarını genişletmekle kalır. Edebi devrimlerle bilimsel devrimler arasındaki en önemli fark da budur. Murathan Mungan, Türk edebiyatında eşcinsel bir söylem kurmaya çalışırken, Türk edebiyatının yerleşik paradigmasını kırmaya çalışmıştır, ne var ki bunu yaparken kırmaya çalıştığı paradigmanın cinsiyet söylemi, şiir geleneği, kültürel bağlam vb. öğelerini kullanmıştır. Bu nedenle de, söylemde bir kırılma yaratmış gibi görünse bile, bir süreklilik olan Türk edebiyatı geleneğine eklemlenmiştir.