James Joyce'un Dublinliler'in okurla buluşmasından hemen sonra kaleme aldığı Giacomo Joyce, yazarın ölümünden sonra yayımlanır. Serbest ölçüde yazılmış bir aşk şiiri gibi de okunabilecek metin, yazarın parçalı notlar halinde okura sunduğu yasadışı bir aşkı anlatır. Mekân olarak Trieste kenti ve kadın kahramana duyulan cinsel arzu tüm metne sinmiştir. Biçimdeki ustaca zenginlik hem metnin anlamını belirsiz kılar hem de okura daha geniş bir yorum olanağı bırakır. Yeni çevirisiyle sizlere sunduğumuz bu anlatıyla Aylak Adam'ın “Joyce Külliyatı”na bir yenisi daha ekleniyor.
“Sesim, Tanrı çağrısının bilgelikten yıpranmış sesiyleİbrahim'e seslenişi gibi kendi kelimelerinin yankısında yavaş yavaş ölmekte. Minder yerleştirilmiş duvara yaslanıyor: Gösterişli belirsizliğin içinde bir cariye gibi. Gözleri düşüncelerimi içip bitirdi: ve kadınlığın sıcak, nemli, yumuşak başlı karanlığında kendi de çözülmeye yüz tutmuş ruhum bereketli bir tohumu akıtıp boşalttı... Alacak olan alsın onu şimdi!...”
James Joyce'un Dublinliler'in okurla buluşmasından hemen sonra kaleme aldığı Giacomo Joyce, yazarın ölümünden sonra yayımlanır. Serbest ölçüde yazılmış bir aşk şiiri gibi de okunabilecek metin, yazarın parçalı notlar halinde okura sunduğu yasadışı bir aşkı anlatır. Mekân olarak Trieste kenti ve kadın kahramana duyulan cinsel arzu tüm metne sinmiştir. Biçimdeki ustaca zenginlik hem metnin anlamını belirsiz kılar hem de okura daha geniş bir yorum olanağı bırakır. Yeni çevirisiyle sizlere sunduğumuz bu anlatıyla Aylak Adam'ın “Joyce Külliyatı”na bir yenisi daha ekleniyor.
“Sesim, Tanrı çağrısının bilgelikten yıpranmış sesiyleİbrahim'e seslenişi gibi kendi kelimelerinin yankısında yavaş yavaş ölmekte. Minder yerleştirilmiş duvara yaslanıyor: Gösterişli belirsizliğin içinde bir cariye gibi. Gözleri düşüncelerimi içip bitirdi: ve kadınlığın sıcak, nemli, yumuşak başlı karanlığında kendi de çözülmeye yüz tutmuş ruhum bereketli bir tohumu akıtıp boşalttı... Alacak olan alsın onu şimdi!...”