Gilles Deleuze’ün Seküler Teolojisi Bir İçkinlik Teolojisinin İmkanı

Stok Kodu:
9786051969763
Boyut:
13.5x21.5
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
120,00TL
96,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,73TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786051969763
1325509
Gilles Deleuze’ün Seküler Teolojisi Bir İçkinlik Teolojisinin İmkanı
Gilles Deleuze’ün Seküler Teolojisi Bir İçkinlik Teolojisinin İmkanı
96.00

Bir içkinlik felsefesi olarak Deleuze düşüncesinin dini alan açı- sından tutumu, teolojinin aşkınlık’la felsefenin ise içkinlik’le ilişkilendirilmesine bağlı olarak her türlü Bütün ya da Bir gibi kavramlardan uzak durulması yönündedir. Böyle bir düşünce biçimi, anti-hiyerarşik bir tutumla olguya yönelik her türlü bilişsel kanaatlerin karşısında olan tamamen materyalist ve ampirist bir içkinlik düzleminde Nietzscheci bir neşe ile yaşamın onaylanması şeklinde gerçekleşir. Deleuze, Tanrı’yla merkezlenmiş bir evrene, sabit ve hiyerarşik bütün yapılara karşı çıkarak aşkınlığın bütün tiplerini devirip mutlak bir içkinlik düzleminde kalmanın yollarını arar. Düşüncenin, bedenler arası hiyerarşik düalitelerinden değil de bedenler arası etki ya da ilişki kavramından hareket eden yeni ve üretken bir ontolojisini savunur. İçkinliğin bu şekilde öne çıkarılması, aşkın alanın içkinlik içinde eritilerek yeni ve manevi bir aşkınlığın geliştirilmesi, Deleuze düşüncesinin teolojik bir bağlamda okunmasının imkânı olarak ortaya çıkar. Dolayısıyla bu çalışma, çağdaş dönemlerdeki a-teist ya da seküler teolojilerin en iyi örneklerinden birisi olabilecek Deleuze’ün seküler teolojisini ele almaya çalışan bir gayret olarak değerlendirilebilir.

Bir içkinlik felsefesi olarak Deleuze düşüncesinin dini alan açı- sından tutumu, teolojinin aşkınlık’la felsefenin ise içkinlik’le ilişkilendirilmesine bağlı olarak her türlü Bütün ya da Bir gibi kavramlardan uzak durulması yönündedir. Böyle bir düşünce biçimi, anti-hiyerarşik bir tutumla olguya yönelik her türlü bilişsel kanaatlerin karşısında olan tamamen materyalist ve ampirist bir içkinlik düzleminde Nietzscheci bir neşe ile yaşamın onaylanması şeklinde gerçekleşir. Deleuze, Tanrı’yla merkezlenmiş bir evrene, sabit ve hiyerarşik bütün yapılara karşı çıkarak aşkınlığın bütün tiplerini devirip mutlak bir içkinlik düzleminde kalmanın yollarını arar. Düşüncenin, bedenler arası hiyerarşik düalitelerinden değil de bedenler arası etki ya da ilişki kavramından hareket eden yeni ve üretken bir ontolojisini savunur. İçkinliğin bu şekilde öne çıkarılması, aşkın alanın içkinlik içinde eritilerek yeni ve manevi bir aşkınlığın geliştirilmesi, Deleuze düşüncesinin teolojik bir bağlamda okunmasının imkânı olarak ortaya çıkar. Dolayısıyla bu çalışma, çağdaş dönemlerdeki a-teist ya da seküler teolojilerin en iyi örneklerinden birisi olabilecek Deleuze’ün seküler teolojisini ele almaya çalışan bir gayret olarak değerlendirilebilir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat