A.Ali Ural, yedi senelik şiir suskunluğunu Gizli Buzlanma'yla bozuyor. Yepyeni bir şiir anlayışının ürünü olan şiirlerinin kökleri geleneğimize, dalları modern edebiyata uzanıyor.
Münacatın Kıyısında ve Naatın Kıyısında adlı şiirleriyle kitabını taçlandıran Ural, Muamma şiiriyle unutulan bir edebiyat gizini yeniden hatırlatıyor. Şiirin Kıyısında şairin şiir serüveninin ve poetik bakışının manzum bir bildirisi olarak kabul edilebilir. Çağrışım ve metaforlar Ural'ın mısralarında yeni ahenk ve anlam katmanları oluşturuyor.
Sevilenlerden yavaş yavaş uzaklaşmanın bir sembolü belki de Gizli Buzlanma:
"ne çok vakti var suyun küçük adımlarla yürüyor köprüye budamaya yürüyor kollarını kışın izin veren kim güneş görmeyen yamaçlarda dumanlı pençesi ateşle buzun aynı tetiği çektiğini bilirsin"
A.Ali Ural, yedi senelik şiir suskunluğunu Gizli Buzlanma'yla bozuyor. Yepyeni bir şiir anlayışının ürünü olan şiirlerinin kökleri geleneğimize, dalları modern edebiyata uzanıyor.
Münacatın Kıyısında ve Naatın Kıyısında adlı şiirleriyle kitabını taçlandıran Ural, Muamma şiiriyle unutulan bir edebiyat gizini yeniden hatırlatıyor. Şiirin Kıyısında şairin şiir serüveninin ve poetik bakışının manzum bir bildirisi olarak kabul edilebilir. Çağrışım ve metaforlar Ural'ın mısralarında yeni ahenk ve anlam katmanları oluşturuyor.
Sevilenlerden yavaş yavaş uzaklaşmanın bir sembolü belki de Gizli Buzlanma:
"ne çok vakti var suyun küçük adımlarla yürüyor köprüye budamaya yürüyor kollarını kışın izin veren kim güneş görmeyen yamaçlarda dumanlı pençesi ateşle buzun aynı tetiği çektiğini bilirsin"