‘’Gizlilik insanlar arasına bariyerler yerleştirir ama aynı zamanda dedikodu ya da itiraf yoluyla bariyerleri yıkma cazibesi de sunar. Bu cazibeye bir üst ton olarak sırrın ruhsal hayatı da eşlik eder. Böylece sırrın sosyolojik anlamı, uygulamadaki ölçüsü ve işleme şekli, sırrı kendine saklama kapasitesinde ya da ihanet etme dürtüsüne karşı direncinde aranmalıdır. Bu saklama ve açıklama oyunundan insan ilişkilerinin nüansı ve kaderi ortaya çıkar.’’
Ünlü Alman sosyolog Georg Simmel’in toplumsal etkileşimcilik üzerine yoğunlaşan çığır açan düşünceleri, günümüzde de çağdaş sosyoloji kuramlarını etkilemeye devam ediyor. Gizli toplumlar üzerine ortaya koyduğu bu çalışmasında Simmel, bireysel ilişkiler üzerinden temellenen gizlilik kavramının, Afrika kabilelerinden masonlara oradan da merkezi politik güçlere uzanan etkisinin izlerini sürüyor.
‘’Gizlilik insanlar arasına bariyerler yerleştirir ama aynı zamanda dedikodu ya da itiraf yoluyla bariyerleri yıkma cazibesi de sunar. Bu cazibeye bir üst ton olarak sırrın ruhsal hayatı da eşlik eder. Böylece sırrın sosyolojik anlamı, uygulamadaki ölçüsü ve işleme şekli, sırrı kendine saklama kapasitesinde ya da ihanet etme dürtüsüne karşı direncinde aranmalıdır. Bu saklama ve açıklama oyunundan insan ilişkilerinin nüansı ve kaderi ortaya çıkar.’’
Ünlü Alman sosyolog Georg Simmel’in toplumsal etkileşimcilik üzerine yoğunlaşan çığır açan düşünceleri, günümüzde de çağdaş sosyoloji kuramlarını etkilemeye devam ediyor. Gizli toplumlar üzerine ortaya koyduğu bu çalışmasında Simmel, bireysel ilişkiler üzerinden temellenen gizlilik kavramının, Afrika kabilelerinden masonlara oradan da merkezi politik güçlere uzanan etkisinin izlerini sürüyor.