Karanlıkaltı’nı terk eden Drizzt, kendisine çok yabancı olan yepyeni topraklarla ve bambaşka bir dünyayla tanışıyor. Ölüm saçan bir drow olarak yeryüzünde kendisini kabul ettirmeye çalışırken pek çok zorlukla yüzleşse de kendisine sırtını dönmeyen kişilerle de karşılaşıyor.
“Gözlerimi yakıyor ve vücudumun her bölgesine acı veriyordu. Piwafwimi ve çizmelerimi parçalamış, zırhımdaki büyüyü yok etmiş ve de hep güvendiğim kılıçlarımı zayıflatmıştı. Yine de her gün, hiç şaşmaksızın, gün doğumunu beklemek için aynı yükseltiye, yargılanma yerime oturuyordum.”
Drizzt Do’urden, sadık yol arkadaşı Guenhwyvar’la yeryüzüne çıkıyor.
Karanlıkaltı’nı terk eden Drizzt, kendisine çok yabancı olan yepyeni topraklarla ve bambaşka bir dünyayla tanışıyor. Ölüm saçan bir drow olarak yeryüzünde kendisini kabul ettirmeye çalışırken pek çok zorlukla yüzleşse de kendisine sırtını dönmeyen kişilerle de karşılaşıyor.
“Gözlerimi yakıyor ve vücudumun her bölgesine acı veriyordu. Piwafwimi ve çizmelerimi parçalamış, zırhımdaki büyüyü yok etmiş ve de hep güvendiğim kılıçlarımı zayıflatmıştı. Yine de her gün, hiç şaşmaksızın, gün doğumunu beklemek için aynı yükseltiye, yargılanma yerime oturuyordum.”
Drizzt Do’urden, sadık yol arkadaşı Guenhwyvar’la yeryüzüne çıkıyor.