Modern dünyada refah düzeyinin artmasına, bilgi ve teknolojinin gelişmesine ve sosyal hukuk devleti kavramının yaygınlaşıp olgunlaşmasını rağmen, dünyanın birçok yerinde çok farklı sebeplerle savaş hüküm sürmekte, yeni savaş ve terör cepheleri açılmaktadır. Türkiye bulunduğu coğrafi konum sebebiyle tüm bu savaşlardan ve uluslararası terör dalgasından önemli ölçüde ve çok olumsuz etkilenmektedir. Ağır terör saldırıları ve özellikle savaş(lar), yarattığı tehlikeler, korku ve verdiği zararlarla insanları yurtlarını terk etmeye zorlamaktadır. Suriye'deki savaş ve terör saldırıları nedeniyle 6 milyon kadar insan ülkesini terk etmiş, bunlardan 3 milyonun üzerinde insan Türkiye'de barınmaya çalışırken, diğerleri çeşitli ülkelere ve özellikle Avrupa ülkelerine göç etmeye çalışmıştır; milyonlara varan ölüm ve yaralanmalar ise ayrı bir dramdır. Türkiye, tüm olanaklarıyla insani amaçlarla bu insanların tümüne yardım etmeye çabalarken, aynı insani ve hukuki duyarlılık her ülke tarafından gösterilmemiştir. Felaketten farklı çıkarlar sağlama peşinde olan ülkeler yanında, göç, iltica ve insan kaçakçılığı ile insani hukuk aracılığıyla mücadele eden ülkeler de vardır. Bu kitapta ulusalüstü ekonomik, güvenlik ve politik kuruluşlar kadar, uluslararası hukukun kaynağı olan oluşumlar ve ülkeler çok detaylı mevzuatlar oluşturmuşlardır. Türkiye, kendi göç, iltica ve insan kaçakçılığı ile mücadele çağdaş sosyal hukukunu oluştururken uluslararası karşılaştırmalı ufuktan yararlanmak zorundadır. Bu kitap, ulusalüstü kuruluşlar kadar farklı ülkelerin mevzuatı ile buna katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Modern dünyada refah düzeyinin artmasına, bilgi ve teknolojinin gelişmesine ve sosyal hukuk devleti kavramının yaygınlaşıp olgunlaşmasını rağmen, dünyanın birçok yerinde çok farklı sebeplerle savaş hüküm sürmekte, yeni savaş ve terör cepheleri açılmaktadır. Türkiye bulunduğu coğrafi konum sebebiyle tüm bu savaşlardan ve uluslararası terör dalgasından önemli ölçüde ve çok olumsuz etkilenmektedir. Ağır terör saldırıları ve özellikle savaş(lar), yarattığı tehlikeler, korku ve verdiği zararlarla insanları yurtlarını terk etmeye zorlamaktadır. Suriye'deki savaş ve terör saldırıları nedeniyle 6 milyon kadar insan ülkesini terk etmiş, bunlardan 3 milyonun üzerinde insan Türkiye'de barınmaya çalışırken, diğerleri çeşitli ülkelere ve özellikle Avrupa ülkelerine göç etmeye çalışmıştır; milyonlara varan ölüm ve yaralanmalar ise ayrı bir dramdır. Türkiye, tüm olanaklarıyla insani amaçlarla bu insanların tümüne yardım etmeye çabalarken, aynı insani ve hukuki duyarlılık her ülke tarafından gösterilmemiştir. Felaketten farklı çıkarlar sağlama peşinde olan ülkeler yanında, göç, iltica ve insan kaçakçılığı ile insani hukuk aracılığıyla mücadele eden ülkeler de vardır. Bu kitapta ulusalüstü ekonomik, güvenlik ve politik kuruluşlar kadar, uluslararası hukukun kaynağı olan oluşumlar ve ülkeler çok detaylı mevzuatlar oluşturmuşlardır. Türkiye, kendi göç, iltica ve insan kaçakçılığı ile mücadele çağdaş sosyal hukukunu oluştururken uluslararası karşılaştırmalı ufuktan yararlanmak zorundadır. Bu kitap, ulusalüstü kuruluşlar kadar farklı ülkelerin mevzuatı ile buna katkı sağlamayı hedeflemektedir.