Yolun her zerresinde acı vardı. Gördükçe şükür getiriyordu kafiledekiler. İki at da ölünce tek ata kalmışlardı. Ağustosun son gününde Erzincan’a girdiler, sevindiler, köylerine bir adım daha yaklaştıkları için. Yalnızbağ köyünün asmalarından sarkan Erzincan üzümlerini toplayıp yerken oh çekiyordu Aşkaleli muhacirler. Seneler sonra Erzincan’ın hareli siyah üzümüne kavuşmuştu onlar. Yusuf oğlu Rıza’ya seslendi “üzümünü yedikten sonra hele bize göç göç oldu türküsünü söyle, rahmetli anam da çok severdi”
Yolun her zerresinde acı vardı. Gördükçe şükür getiriyordu kafiledekiler. İki at da ölünce tek ata kalmışlardı. Ağustosun son gününde Erzincan’a girdiler, sevindiler, köylerine bir adım daha yaklaştıkları için. Yalnızbağ köyünün asmalarından sarkan Erzincan üzümlerini toplayıp yerken oh çekiyordu Aşkaleli muhacirler. Seneler sonra Erzincan’ın hareli siyah üzümüne kavuşmuştu onlar. Yusuf oğlu Rıza’ya seslendi “üzümünü yedikten sonra hele bize göç göç oldu türküsünü söyle, rahmetli anam da çok severdi”