Türkiye'nin yaşadığı tecrübe hem İslam dünyası için önemli bir kaynak hem "Batı-dışı modernleşme" için yol gösterici bir zenginliktir.
AK Parti, Milli Görüş geleneğinin kentte; Anadolu'da; beşeri desteği göç sonucunda kentlerin varoşlarında ve orta sınıf semtlerinde toplanan heterojen zümre ve katmanların somut iktidar talebi ve ürünüdür. Parti'nin bu talebi ne kadar doğru temsil ettiği, merkez-kaç güçlerin taleplerine hangi oranda cevap verdiği araştırılmaya değer bir konudur.
AK Parti, bir iktidar tecrübesidir. Bu tecrübenin insan ilişkilerinin ve toplumsal hayatın İslami bir çerçeveden kritiğini yapanlar için taşıdığı anlam önemlidir. Amacımız AK Parti'ye sorgusuz sualsiz sadakat göstermek veya kör muhalefet etmek değil, 200 yıllık bir varoluş mücadelesinin geldiği noktanın muhasebesini yapmaktır.
AK Parti iktidarının muhasebesi yapılırken dört sorunun cevabı aranmaya çalışılmıştır:
1) AK Parti genel olarak toplumun geleneksel iktidar merkezlerine karşı toplumu, başka bir ifadeyle "bürokratik merkez"e karşı "toplumsal merkezi" ne kadar özgürleştirebildi?
2) Sistemin kenarına itilen, dışlanan, milli gelirden hak ettiği payı alamayan geniş kitlelerin maddi, sosyal ve moral hayatında ne kadar iyileşmeler sağlayabildi?
3) Bölgemizde taşlar yeniden döşenir ve küresel hegemonik güçler ile İslam dünyası arasında ilişkiler yeni bir mahiyet kazanırken, AK Parti iktidarı Türkiye'yi, İslam dünyasını ve dünyayı hangi perspektiflerden algıladı?
4) İslamcı bir bakış açısından AK Parti tecrübesi bir kazanç mı sağladı, yoksa kayıplara mı sebebiyet verdi?
Türkiye'nin yaşadığı tecrübe hem İslam dünyası için önemli bir kaynak hem "Batı-dışı modernleşme" için yol gösterici bir zenginliktir.
AK Parti, Milli Görüş geleneğinin kentte; Anadolu'da; beşeri desteği göç sonucunda kentlerin varoşlarında ve orta sınıf semtlerinde toplanan heterojen zümre ve katmanların somut iktidar talebi ve ürünüdür. Parti'nin bu talebi ne kadar doğru temsil ettiği, merkez-kaç güçlerin taleplerine hangi oranda cevap verdiği araştırılmaya değer bir konudur.
AK Parti, bir iktidar tecrübesidir. Bu tecrübenin insan ilişkilerinin ve toplumsal hayatın İslami bir çerçeveden kritiğini yapanlar için taşıdığı anlam önemlidir. Amacımız AK Parti'ye sorgusuz sualsiz sadakat göstermek veya kör muhalefet etmek değil, 200 yıllık bir varoluş mücadelesinin geldiği noktanın muhasebesini yapmaktır.
AK Parti iktidarının muhasebesi yapılırken dört sorunun cevabı aranmaya çalışılmıştır:
1) AK Parti genel olarak toplumun geleneksel iktidar merkezlerine karşı toplumu, başka bir ifadeyle "bürokratik merkez"e karşı "toplumsal merkezi" ne kadar özgürleştirebildi?
2) Sistemin kenarına itilen, dışlanan, milli gelirden hak ettiği payı alamayan geniş kitlelerin maddi, sosyal ve moral hayatında ne kadar iyileşmeler sağlayabildi?
3) Bölgemizde taşlar yeniden döşenir ve küresel hegemonik güçler ile İslam dünyası arasında ilişkiler yeni bir mahiyet kazanırken, AK Parti iktidarı Türkiye'yi, İslam dünyasını ve dünyayı hangi perspektiflerden algıladı?
4) İslamcı bir bakış açısından AK Parti tecrübesi bir kazanç mı sağladı, yoksa kayıplara mı sebebiyet verdi?