Uyandıktan sonra üçümüz de yatağının kenarına iliştik, elini tuttum. Annemin elini en son ne zaman tuttuğumu hatırlamıyordum. Ne tuhaf, çocukken bırakmaktan ölesiye korktuğun eli, büyüdüğünde tutunca garipsiyordun. İnsan büyüdükçe elini çekiyordu annesinden.
İçimizde bir yerden konuşuyor Şermin Yaşar… Bu coğrafyanın en derin kederlerini en “bizlik” hayat acemilikleriyle harmanlıyor. İncinmişliklerimizi gülünesi aşklarımızla iyileştiriyor. Gerçek edebiyatın “insanın ruhu”na inen bir merdiven olduğunu her öyküsünde hatırlatarak.
Uyandıktan sonra üçümüz de yatağının kenarına iliştik, elini tuttum. Annemin elini en son ne zaman tuttuğumu hatırlamıyordum. Ne tuhaf, çocukken bırakmaktan ölesiye korktuğun eli, büyüdüğünde tutunca garipsiyordun. İnsan büyüdükçe elini çekiyordu annesinden.
İçimizde bir yerden konuşuyor Şermin Yaşar… Bu coğrafyanın en derin kederlerini en “bizlik” hayat acemilikleriyle harmanlıyor. İncinmişliklerimizi gülünesi aşklarımızla iyileştiriyor. Gerçek edebiyatın “insanın ruhu”na inen bir merdiven olduğunu her öyküsünde hatırlatarak.