GÖÇÜP GİDERKEN
Hatıratlar, bir insanı birinci elden tanımak için çok kıymetli eserlerdir. Ülkemizde ilmî çalışmalarıyla tanınmış Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakcı, kendisiyle söyleşi yapan Müjdat Uluçam’a hayat hikâyesini anlatırken, biz okuyuculara Cumhuriyet Dönemi Türkiyesi’nin içinden geçtiği zor yılları, Müslüman camianın yaşadığı türlü zorlukları, ilim adamlarının karşılaştığı sıkıntıları bir sohbet havasıyla anlatıyor.
Gençliği yetiştirmeyi, İslâm’ı geniş coğrafyalara yaymayı ve bunu yaparken de en çok hâl dilini kullanmayı kendisine dert edinmiş olan Yusuf Ziya Kavakcı, Yüksek İslam Enstitüsünde hocalık yaptığı günlerden yurt dışında, bilhassa Amerika’da “Kur’an Akademisi” ve “Suffe İslam Seminerleri” adlı çalışmalarına kadar, hayatını bu amacı gerçekleştirmeye adamış bir şahsiyet.
“Her şey birbirine bağlı artık, meseleler küresel boyuttadır. İslâm’ı küresel seviyede temsil edecek âlime ihtiyaç var.” diyen Kavakcı, kitap sahibi bir ümmet olmamızla birlikte, ilmin sadece kitaplarda olmadığını, Müslümanın kabuğuna çekilerek yaşayamayacağını da dile getiriyor.
GÖÇÜP GİDERKEN
Hatıratlar, bir insanı birinci elden tanımak için çok kıymetli eserlerdir. Ülkemizde ilmî çalışmalarıyla tanınmış Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakcı, kendisiyle söyleşi yapan Müjdat Uluçam’a hayat hikâyesini anlatırken, biz okuyuculara Cumhuriyet Dönemi Türkiyesi’nin içinden geçtiği zor yılları, Müslüman camianın yaşadığı türlü zorlukları, ilim adamlarının karşılaştığı sıkıntıları bir sohbet havasıyla anlatıyor.
Gençliği yetiştirmeyi, İslâm’ı geniş coğrafyalara yaymayı ve bunu yaparken de en çok hâl dilini kullanmayı kendisine dert edinmiş olan Yusuf Ziya Kavakcı, Yüksek İslam Enstitüsünde hocalık yaptığı günlerden yurt dışında, bilhassa Amerika’da “Kur’an Akademisi” ve “Suffe İslam Seminerleri” adlı çalışmalarına kadar, hayatını bu amacı gerçekleştirmeye adamış bir şahsiyet.
“Her şey birbirine bağlı artık, meseleler küresel boyuttadır. İslâm’ı küresel seviyede temsil edecek âlime ihtiyaç var.” diyen Kavakcı, kitap sahibi bir ümmet olmamızla birlikte, ilmin sadece kitaplarda olmadığını, Müslümanın kabuğuna çekilerek yaşayamayacağını da dile getiriyor.