“Dilinin genişliği, bir milletin büyüklüğünün delilidir.”
Milleti millet yapan mühim unsurlardan birisi de kuşkusuz; kültür, sanat ve edebiyattır. Kişiler ancak edebiyat ile mensubiyet şuuru kazanır ve millet olma bilincine erişir. Kişi edebiyatını inşa ederken dünü unutmaz, hatırlatır; yarını hayal eder ve ortaya koyar.
Gök Deyişler Al Betikler, kişioğlunun nasıl ölümsüz olabileceğini ortaya koyan müstesna bir eser. İnanç, tarih ve edebiyatın bileşiminden meydana gelmiş olan eserde, İmamüddin Nesimî’yi, Fuzuli’yi, Mahdumkulu’nu, Bahtiyar Vahapzâde’yi, Atsız’ı ve dahi Türk tarihinde güzel eserler bırakmış olan pek çok kişinin soluklarını hissediyor; Türk tarihine geniş bir perde aralıyorsunuz. Ayrıca eserde kullanılan dil zenginliğine bakıldığında, müellifin sevgi, özlem, hasret gibi duyguların yanı sıra Türk Dünyası’nı bir araya toplayabilme uğraşı da gözler önüne serilmektedir. Türkiye Türkçesinin yanı sıra Türk Dünyası’nda kullanılan dil özelliklerinin birçoğu, eseri, türlü çiçeklerle bezeli bir gönül bahçesine çevirmiştir.
Hakan İlhan Kurt, Türk edebiyatında temsil ettiği destan şairliğinin yanında bu eseri ile birlikte, Türk Dünyası’nda birlik düşüncesini de nakış nakış işlemiştir. Kadim Türk coğrafyasının bir temsili olarak önümüzde duran bu eser derinlikli bir anlam, zengin bir Türkçe ve köklü bir edebiyat içermektedir.
“Dilinin genişliği, bir milletin büyüklüğünün delilidir.”
Milleti millet yapan mühim unsurlardan birisi de kuşkusuz; kültür, sanat ve edebiyattır. Kişiler ancak edebiyat ile mensubiyet şuuru kazanır ve millet olma bilincine erişir. Kişi edebiyatını inşa ederken dünü unutmaz, hatırlatır; yarını hayal eder ve ortaya koyar.
Gök Deyişler Al Betikler, kişioğlunun nasıl ölümsüz olabileceğini ortaya koyan müstesna bir eser. İnanç, tarih ve edebiyatın bileşiminden meydana gelmiş olan eserde, İmamüddin Nesimî’yi, Fuzuli’yi, Mahdumkulu’nu, Bahtiyar Vahapzâde’yi, Atsız’ı ve dahi Türk tarihinde güzel eserler bırakmış olan pek çok kişinin soluklarını hissediyor; Türk tarihine geniş bir perde aralıyorsunuz. Ayrıca eserde kullanılan dil zenginliğine bakıldığında, müellifin sevgi, özlem, hasret gibi duyguların yanı sıra Türk Dünyası’nı bir araya toplayabilme uğraşı da gözler önüne serilmektedir. Türkiye Türkçesinin yanı sıra Türk Dünyası’nda kullanılan dil özelliklerinin birçoğu, eseri, türlü çiçeklerle bezeli bir gönül bahçesine çevirmiştir.
Hakan İlhan Kurt, Türk edebiyatında temsil ettiği destan şairliğinin yanında bu eseri ile birlikte, Türk Dünyası’nda birlik düşüncesini de nakış nakış işlemiştir. Kadim Türk coğrafyasının bir temsili olarak önümüzde duran bu eser derinlikli bir anlam, zengin bir Türkçe ve köklü bir edebiyat içermektedir.