Hiçbir karşılaşma tesadüfi değildir
Burası “Gönül Demliği”
Yolu aşk olan buyursun gelsin
Gönül Demliğimiz’de demlensin
GÖNÜL DEMLİĞİ
Ölüm yaprak gibi dökülür önce
Kıyamet kopar ateşin içimde
Çiğ tanesi gibi yanar yürekte
Bir ah aldım ki yosun tutmaz bende
Tuz ekmek hakkı değil ki sol yanım
Hiçbir yere ait değil ki ağrım
Bir bozuk saat gibi sende kaldım
İnce uzun bir yolda gide gide
Yalnızlık usulca kokunla sindi
Akışı belli olmayan nehirdi
Kül renginde bir tıkızlık gibiydi
Üç beş nefesli kısacık ömürde
Eser eritir hüzün gözyaşını
Dalında infaz eder pişmanlığı
Birden apansız harlanır yangını
Kurur düşlerim bir kuytu köşede
Gam vurur dilime sızlar evvelim
Bir bir tükenir takvimde ahirim
Ecele yok ki hacet biçareyim
Kırık dökük son perde indiğinde
Kor prangalar içinde nefessizim
Kaç bahar söndü deli divaneyim
Ta şurama katık bıçaktır derdim
Tek tek öldü aklım fikrim zerrende
Bu kördüğüm sonsuz soluksuz bitmez
Hiçbir dilek avuç içinde dinmez
Dokunur kalem kâğıda der demez
Ten tir tir titrer gönül demliğinde
Hiçbir karşılaşma tesadüfi değildir
Burası “Gönül Demliği”
Yolu aşk olan buyursun gelsin
Gönül Demliğimiz’de demlensin
GÖNÜL DEMLİĞİ
Ölüm yaprak gibi dökülür önce
Kıyamet kopar ateşin içimde
Çiğ tanesi gibi yanar yürekte
Bir ah aldım ki yosun tutmaz bende
Tuz ekmek hakkı değil ki sol yanım
Hiçbir yere ait değil ki ağrım
Bir bozuk saat gibi sende kaldım
İnce uzun bir yolda gide gide
Yalnızlık usulca kokunla sindi
Akışı belli olmayan nehirdi
Kül renginde bir tıkızlık gibiydi
Üç beş nefesli kısacık ömürde
Eser eritir hüzün gözyaşını
Dalında infaz eder pişmanlığı
Birden apansız harlanır yangını
Kurur düşlerim bir kuytu köşede
Gam vurur dilime sızlar evvelim
Bir bir tükenir takvimde ahirim
Ecele yok ki hacet biçareyim
Kırık dökük son perde indiğinde
Kor prangalar içinde nefessizim
Kaç bahar söndü deli divaneyim
Ta şurama katık bıçaktır derdim
Tek tek öldü aklım fikrim zerrende
Bu kördüğüm sonsuz soluksuz bitmez
Hiçbir dilek avuç içinde dinmez
Dokunur kalem kâğıda der demez
Ten tir tir titrer gönül demliğinde