Küçükken bazı sabahlar erkenden uyanır, annemin sobamızı yakışını seyrederdim sessizce... Eline maşayı alır, külü boşaltmaya çalışır, kül dolunca, alır dışarı dökerdi. Sonra mangal dolusu kömürle dönerdi odaya, kömürleri teker teker sobaya yerleştirir, ön tarafa yerleştirdiği tahta parçalarının üstüne azıcık gaz dökerdi.
Annemin hamarat elleriyle hemen yanardı sobamız... Sobadan önce çıtır çıtır sesler gelir, ardından odaya bir sıcaklık yayılırdı... Oda ısınınca, annem çağırırdı her birimizi, "Hadi kalkın,” diye... O zamanlar, evimizi soba ısıtıyor sanırdım...
Meğer ANNEMİN kendisi imiş evimizi ısıtan ...
Sesiymiş, kokusuymuş, gölgesiymiş, ayak sesleriymiş, bizi ısıtan...
Şimdi kocaman sobalar, petekler yanıyor da,
Öyle bir sıcaklık hissi olmuyor içimde...
Zemheride bile ısıtırdı annem bizi, evimizi...
Ne güneş, ne ateş ısıtmıyor artık içimde üşüyen boşluğu...
Anneler Günün kutlu olsun Annem...
Hamarat, emektar ellerinden öpüyorum. Nurlar da uyu…
Kızın.
MAYIS 2022
Sivaslı bir ailenin 5. kız çocuğu olarak,
Haseki Hastanesinde açmışım gözlerimi,
Doktorlar, “Bu kız çok beyaz, adı Gülbeyaz olsun,” demişler.
Bembeyaz doğduğum dünyada,
Hayatın bin bir rengiyle tanıştım, kaynaştım.
Kırlardan yeşili, dağlardan kahverengiyi, çiçeklerden kırmızıyı aldım,
Hayatın renk cümbüşüyle yoğruldum.
Ben oldum sonra!
Mücadeleci ruhum, adalete duyduğum sevgi ile avukat olmaya karar verdim. Çapa ortaokulunu dışarıdan bitirip, 4 Yıllık Pertevniyal Gece Lisesi eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım. 1995 yılından bu yana serbest avukat olarak çalışıyorum.
Küçükken bazı sabahlar erkenden uyanır, annemin sobamızı yakışını seyrederdim sessizce... Eline maşayı alır, külü boşaltmaya çalışır, kül dolunca, alır dışarı dökerdi. Sonra mangal dolusu kömürle dönerdi odaya, kömürleri teker teker sobaya yerleştirir, ön tarafa yerleştirdiği tahta parçalarının üstüne azıcık gaz dökerdi.
Annemin hamarat elleriyle hemen yanardı sobamız... Sobadan önce çıtır çıtır sesler gelir, ardından odaya bir sıcaklık yayılırdı... Oda ısınınca, annem çağırırdı her birimizi, "Hadi kalkın,” diye... O zamanlar, evimizi soba ısıtıyor sanırdım...
Meğer ANNEMİN kendisi imiş evimizi ısıtan ...
Sesiymiş, kokusuymuş, gölgesiymiş, ayak sesleriymiş, bizi ısıtan...
Şimdi kocaman sobalar, petekler yanıyor da,
Öyle bir sıcaklık hissi olmuyor içimde...
Zemheride bile ısıtırdı annem bizi, evimizi...
Ne güneş, ne ateş ısıtmıyor artık içimde üşüyen boşluğu...
Anneler Günün kutlu olsun Annem...
Hamarat, emektar ellerinden öpüyorum. Nurlar da uyu…
Kızın.
MAYIS 2022
Sivaslı bir ailenin 5. kız çocuğu olarak,
Haseki Hastanesinde açmışım gözlerimi,
Doktorlar, “Bu kız çok beyaz, adı Gülbeyaz olsun,” demişler.
Bembeyaz doğduğum dünyada,
Hayatın bin bir rengiyle tanıştım, kaynaştım.
Kırlardan yeşili, dağlardan kahverengiyi, çiçeklerden kırmızıyı aldım,
Hayatın renk cümbüşüyle yoğruldum.
Ben oldum sonra!
Mücadeleci ruhum, adalete duyduğum sevgi ile avukat olmaya karar verdim. Çapa ortaokulunu dışarıdan bitirip, 4 Yıllık Pertevniyal Gece Lisesi eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım. 1995 yılından bu yana serbest avukat olarak çalışıyorum.