Biz, tahta bavulumuz elimizde, yurdun neresinde olursa olsun göreve gideriz! diyor ve bunları derken de gözleri ışıl ışıl yanıyordu. Biz; yalnız çocuk okutan öğretmen değiliz. Biz; dülgeriz, biz sıhhiyeyiz, biz çiftçiyiz, biz veterineriz, biz arıcıyız. Biz; köylüye önder, köye ışığız! diyordu. Biz; saz çalar, eğleniriz, eğlendiririz. Biz, marangozuz; kapı, pencere yapar, yapmayı öğretiriz. Biz; hastaya derman, bilmeyene rehberiz. Bizim ocağımız köy enstitüsü; biz, köylüye, köylere mihmandarız.
Biz, tahta bavulumuz elimizde, yurdun neresinde olursa olsun göreve gideriz! diyor ve bunları derken de gözleri ışıl ışıl yanıyordu. Biz; yalnız çocuk okutan öğretmen değiliz. Biz; dülgeriz, biz sıhhiyeyiz, biz çiftçiyiz, biz veterineriz, biz arıcıyız. Biz; köylüye önder, köye ışığız! diyordu. Biz; saz çalar, eğleniriz, eğlendiririz. Biz, marangozuz; kapı, pencere yapar, yapmayı öğretiriz. Biz; hastaya derman, bilmeyene rehberiz. Bizim ocağımız köy enstitüsü; biz, köylüye, köylere mihmandarız.