“Hiçbir şeye inanmayanlar, bir zamanlar bir şeye inanmışlardır ki, hiçbir şeydi."
İnsanlık tarihine bakacak olursak her şey berrak ve her şey karanlıktır. Berrak dediğimiz şey aydınlık aydınlık şimdiye kadar insan tarihinin en gelişmiş noktasındayız. Dünyamızı şimdiye kadar döndüren emeği geçen her insandan ve her hayrandan her nesneden, her hücreden her atomdan her elementten her proton ve elektrondan bir minnettarlık borçluyuz. "Körler ülkesinde görmek hastalık sayılır." Bu da her birimizin değişik fikirlere sahip olmasına karşı saygımız sonsuz olmalı. hiç kimse öğrenmiş olduğu şeyden emin değildir. Yani yüzde yüz denen bir şey yoktur. Yani hakikate ve kamilliğe hiç kimse erişmemiş. Herakleitos dediği gibi “Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz."
Herakleitos’a göre varlıklar sürekli değişmektedir. Düşüncelerimizi yer ve zamana göre ihtiyaç, mekân ve imkana göre değiştirmeliyiz. Onun için Einstein şu sözü söylemeye ihtiyaç duymuştur.
“Zekanın ölçüsü, gerektiğinde düşüncelerini değiştirebilmekte yatar."
“Hiçbir şeye inanmayanlar, bir zamanlar bir şeye inanmışlardır ki, hiçbir şeydi."
İnsanlık tarihine bakacak olursak her şey berrak ve her şey karanlıktır. Berrak dediğimiz şey aydınlık aydınlık şimdiye kadar insan tarihinin en gelişmiş noktasındayız. Dünyamızı şimdiye kadar döndüren emeği geçen her insandan ve her hayrandan her nesneden, her hücreden her atomdan her elementten her proton ve elektrondan bir minnettarlık borçluyuz. "Körler ülkesinde görmek hastalık sayılır." Bu da her birimizin değişik fikirlere sahip olmasına karşı saygımız sonsuz olmalı. hiç kimse öğrenmiş olduğu şeyden emin değildir. Yani yüzde yüz denen bir şey yoktur. Yani hakikate ve kamilliğe hiç kimse erişmemiş. Herakleitos dediği gibi “Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz."
Herakleitos’a göre varlıklar sürekli değişmektedir. Düşüncelerimizi yer ve zamana göre ihtiyaç, mekân ve imkana göre değiştirmeliyiz. Onun için Einstein şu sözü söylemeye ihtiyaç duymuştur.
“Zekanın ölçüsü, gerektiğinde düşüncelerini değiştirebilmekte yatar."