Mario Do Sameiro Barroso güçlü örgüsü, yarattığı sıkı anlam dünyasıyla çok az şaire nasip olmuş bir şiir yazdı. Mallarmé’nin saf şiir yazmak isterken vardığı şiiri bilinçli bir tercih olarak yazdı. Daha kitabın ilk şiirindeki,
“Ölüm çürüyen bir portakal
Şiir dilinde.
Tek sahip olduğum bir nehir,
Günlük kör hayatta,”
Dizeler kapalı şirin neliğine de güçlü bir örnek teşkil ediyor. Bu dört dize hayat hakkında oluşturduğu anlam evreniyle bizi derinden kuşatıyor, insanın gelip geçici dünya karşısında nasıl bir tavır takınması gerektiğini hatırlatıyor. Şiir dilindeki ölümün çürüyen bir portakala benzetilmesi, ölüm-çürümek anlamsal değerleri üzerinden hayata bakmamızı sağlıyor. Böylece ölümün doğal halini düşünebiliyoruz. Bir çürüme-bozulma sürecinin sonunda ölüm halinin gerçekleştiği hakikatı bizi rahatlatıyor. Yaşam ise nehir gibi gürül gürül veya sakin, derinliğine akıp gidiyor. Değişim halinde, canlı, gözalıcı. Şu hayat denilen labirentin içinde sıkıştırılmış olma durumunda insana dayanma gücü veren bir imge. Günlük kör hayatta akıp giden bir nehir: hayat işte tam da bu.
Mario Do Sameiro Barroso güçlü örgüsü, yarattığı sıkı anlam dünyasıyla çok az şaire nasip olmuş bir şiir yazdı. Mallarmé’nin saf şiir yazmak isterken vardığı şiiri bilinçli bir tercih olarak yazdı. Daha kitabın ilk şiirindeki,
“Ölüm çürüyen bir portakal
Şiir dilinde.
Tek sahip olduğum bir nehir,
Günlük kör hayatta,”
Dizeler kapalı şirin neliğine de güçlü bir örnek teşkil ediyor. Bu dört dize hayat hakkında oluşturduğu anlam evreniyle bizi derinden kuşatıyor, insanın gelip geçici dünya karşısında nasıl bir tavır takınması gerektiğini hatırlatıyor. Şiir dilindeki ölümün çürüyen bir portakala benzetilmesi, ölüm-çürümek anlamsal değerleri üzerinden hayata bakmamızı sağlıyor. Böylece ölümün doğal halini düşünebiliyoruz. Bir çürüme-bozulma sürecinin sonunda ölüm halinin gerçekleştiği hakikatı bizi rahatlatıyor. Yaşam ise nehir gibi gürül gürül veya sakin, derinliğine akıp gidiyor. Değişim halinde, canlı, gözalıcı. Şu hayat denilen labirentin içinde sıkıştırılmış olma durumunda insana dayanma gücü veren bir imge. Günlük kör hayatta akıp giden bir nehir: hayat işte tam da bu.