Kütük ve İnsan
Bir hurma kütüğü vardı mescitte,
Peygamberimiz yaslanırdı ona hutbede,
İlim verir, aydınlatırdı ashabını,
Kuru kütüp de dinlerdi sessizce.
Yeni bir minber yapılınca mescide,
Kütüğü kaldırmışlardı başka bir yere.
Acı acı hıçkırarark ağlıyordu kütük,
Ashabı da dayanamadı o hali görünce.
Sevgilisinden ayrılmasının acısıydı,
Hiçbir şey teselli etmiyordu onu.
Peygamberimizin yanına getirilince sustu,
Okşanınca başı, adeta sevinçten uçtu.
Peygamberimiz buyurdu ki:
"Seni dikeyim istersen kök sal dünyaya,
İstersen cennete dikeyim meyve ve insanlara."
Kütük bile edebiyeti seçti fani dünyada.
Ey dostlar bizler olamadık bir kütük kadar,
Kavuşmasaydı nebi'ye ağlayacaktı kıyamete kadar.
O kuru bir kütükken gerçekleri biliyor da,
Bizler insan olarak nasıl yaşıyoruz dünyada?
Kütük ve İnsan
Bir hurma kütüğü vardı mescitte,
Peygamberimiz yaslanırdı ona hutbede,
İlim verir, aydınlatırdı ashabını,
Kuru kütüp de dinlerdi sessizce.
Yeni bir minber yapılınca mescide,
Kütüğü kaldırmışlardı başka bir yere.
Acı acı hıçkırarark ağlıyordu kütük,
Ashabı da dayanamadı o hali görünce.
Sevgilisinden ayrılmasının acısıydı,
Hiçbir şey teselli etmiyordu onu.
Peygamberimizin yanına getirilince sustu,
Okşanınca başı, adeta sevinçten uçtu.
Peygamberimiz buyurdu ki:
"Seni dikeyim istersen kök sal dünyaya,
İstersen cennete dikeyim meyve ve insanlara."
Kütük bile edebiyeti seçti fani dünyada.
Ey dostlar bizler olamadık bir kütük kadar,
Kavuşmasaydı nebi'ye ağlayacaktı kıyamete kadar.
O kuru bir kütükken gerçekleri biliyor da,
Bizler insan olarak nasıl yaşıyoruz dünyada?