Grup davası, pilot karar usulü, topluluk davası, dava yığılması, yargısal görüş gibi terimlerle ifade edilen, kapsam ve içeriği kimi kez farklı olan grup dava uygulaması Fransız İdari Yargı uygulaması da dikkate alınarak çalışmamızın inceleme konusunu oluşturmaktadır.
Adaletin hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi, adil yargılanma ilkesinin bir gereğidir. Anayasamızın 36. maddesinde hak arama hürriyeti düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Söz konusu düzenlemelerin idari yargılama hukukuna da önemli yansımaları bulunmaktadır.
Danıştay'ın iş yükünün azaltılması ve idari uyuşmazlıkların makul sürede sonuçlandırılması açısından son yıllarda mevzuatımızda önemli değişiklikler gerçekleştirilmiştir. İdari yargıda istinaf kanun yoluna, ivedi yargılama usulüne ilişkin düzenlemeler bu kapsamda yer almaktadır.
Aynı maddi ve hukuki sebebe dayanan uyuşmazlıklar nedeniyle idari yargıda farklı kişiler tarafından çok sayıda dava açılabilmekte ve verilen kararlar kanun yolları çerçevesinde ayrı ayrı denetlenmektedir. Bu durum özellikle Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay'ın iş yükünü arttırmakta ve içtihat farklılıkları bireylerin adaletin hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi ile ilgili olarak tereddüde düşmelerine neden olmaktadır.
Genel olarak pilot karar usulü, yargısal görüş, grup başvurular sınıflandırması çerçevesinde değerlendirdiğimiz grup dava uygulamaları usul ekonomisinin gereklerine uygun olduğu gibi, adaletin etkili ve hızlı gerçekleştirilmesini de sağlayacak niteliktedir.
Grup davası, pilot karar usulü, topluluk davası, dava yığılması, yargısal görüş gibi terimlerle ifade edilen, kapsam ve içeriği kimi kez farklı olan grup dava uygulaması Fransız İdari Yargı uygulaması da dikkate alınarak çalışmamızın inceleme konusunu oluşturmaktadır.
Adaletin hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi, adil yargılanma ilkesinin bir gereğidir. Anayasamızın 36. maddesinde hak arama hürriyeti düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Söz konusu düzenlemelerin idari yargılama hukukuna da önemli yansımaları bulunmaktadır.
Danıştay'ın iş yükünün azaltılması ve idari uyuşmazlıkların makul sürede sonuçlandırılması açısından son yıllarda mevzuatımızda önemli değişiklikler gerçekleştirilmiştir. İdari yargıda istinaf kanun yoluna, ivedi yargılama usulüne ilişkin düzenlemeler bu kapsamda yer almaktadır.
Aynı maddi ve hukuki sebebe dayanan uyuşmazlıklar nedeniyle idari yargıda farklı kişiler tarafından çok sayıda dava açılabilmekte ve verilen kararlar kanun yolları çerçevesinde ayrı ayrı denetlenmektedir. Bu durum özellikle Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay'ın iş yükünü arttırmakta ve içtihat farklılıkları bireylerin adaletin hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi ile ilgili olarak tereddüde düşmelerine neden olmaktadır.
Genel olarak pilot karar usulü, yargısal görüş, grup başvurular sınıflandırması çerçevesinde değerlendirdiğimiz grup dava uygulamaları usul ekonomisinin gereklerine uygun olduğu gibi, adaletin etkili ve hızlı gerçekleştirilmesini de sağlayacak niteliktedir.