Koruyucu, önleyici ve geliştirici hizmetler sunan okul sosyal hizmetine duyulan ihtiyaç üçüncü bin yılın başında Türkiye’de de belirgin şekilde hissedilmeye başlamıştır. Sorunlar derinleşmeden ve krize dönüşmeden gerçekleştirilecek koruma ve önleme çalışmaları, esasen bir toplumun gelişmişlik ve olgunluk düzeyini gösteren önemli bir göstergedir.
21. yüzyılın başından itibaren hızlı bir artış gösteren uluslararası öğrenci hareketliliği hedef ülkeler arasında rekabete yol açmıştır. Uluslararası öğrencileri ülkesine çekmek için yarışan hükümetler akademik, kültürel, sosyal, siyasi, ekonomik, diplomatik vb. alanlarda çok yönlü kazanç elde etmeyi amaçlamaktadır. Türkiye son yirmi yılda uluslararası öğrenci mevcudunu bariz biçimde artırarak 2021 sonu itibarıyla tüm dünyada 8 milyon baliğ olan uluslararası öğrenci kitlesinden en fazla pay alan onuncu ülke konumuna yükselmiştir. Yükseköğretimde 200 binin üzerinde ve Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda 800 bin civarında uluslararası öğrenci eğitim görmektedir.
Uluslararası öğrencilerin okula uyumunu güçlendirmeyi amaçlayan ve Üsküdar’da gerçekleştirilen deneysel bir çalışma ile desteklenen doktora tez çalışmasından üretilen bu eser, uluslararası öğrencilere sahip okullar başta olmak üzere rehberlik araştırma merkezleri ile toplum sağlığı merkezleri yanında belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarında da verimi artırmaya somut katkılar sunabilecek niteliktedir. Alanda sınırlı sayıdaki uygulama çalışmalarının yeni bir örneğini sunan bu çalışmanın Türkiye’de okul sosyal hizmeti alanının gelişmesine vesile olmasını temenni ediyorum.
Koruyucu, önleyici ve geliştirici hizmetler sunan okul sosyal hizmetine duyulan ihtiyaç üçüncü bin yılın başında Türkiye’de de belirgin şekilde hissedilmeye başlamıştır. Sorunlar derinleşmeden ve krize dönüşmeden gerçekleştirilecek koruma ve önleme çalışmaları, esasen bir toplumun gelişmişlik ve olgunluk düzeyini gösteren önemli bir göstergedir.
21. yüzyılın başından itibaren hızlı bir artış gösteren uluslararası öğrenci hareketliliği hedef ülkeler arasında rekabete yol açmıştır. Uluslararası öğrencileri ülkesine çekmek için yarışan hükümetler akademik, kültürel, sosyal, siyasi, ekonomik, diplomatik vb. alanlarda çok yönlü kazanç elde etmeyi amaçlamaktadır. Türkiye son yirmi yılda uluslararası öğrenci mevcudunu bariz biçimde artırarak 2021 sonu itibarıyla tüm dünyada 8 milyon baliğ olan uluslararası öğrenci kitlesinden en fazla pay alan onuncu ülke konumuna yükselmiştir. Yükseköğretimde 200 binin üzerinde ve Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda 800 bin civarında uluslararası öğrenci eğitim görmektedir.
Uluslararası öğrencilerin okula uyumunu güçlendirmeyi amaçlayan ve Üsküdar’da gerçekleştirilen deneysel bir çalışma ile desteklenen doktora tez çalışmasından üretilen bu eser, uluslararası öğrencilere sahip okullar başta olmak üzere rehberlik araştırma merkezleri ile toplum sağlığı merkezleri yanında belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarında da verimi artırmaya somut katkılar sunabilecek niteliktedir. Alanda sınırlı sayıdaki uygulama çalışmalarının yeni bir örneğini sunan bu çalışmanın Türkiye’de okul sosyal hizmeti alanının gelişmesine vesile olmasını temenni ediyorum.