Taif’in gül kokan sokaklarında dolaşırken bir koku ki ecdattan kalan fidanların yer aldığı gülün hasıyla dolu bahçelerine doğru beni ağırdan sürüklüyordu.
Öyle bir şey ki beni kendisine çekiyordu.
Köşeyi döndüğümde, sokağın sonundaki “güller sana ait, kokusu sana münhasır” diyen taa derinlerden bir ses... Gül bahçelerinde bulmuştum kendimi. Gül sevgilinin sembolü, çiçeklerin sultanıdır.
Herkesin elinde bir çuval, fidanlardaki gülleri toplayan gülderenler, teraziye koyulan bir sepete dolduruyorlardı gülleri. Bir asır öncesi ecdattan kalan fidanlar pespembe güllerle örtülüydü. Yaklaştığımda bülbül misali ne de hoş kokunuz var demiştim,dikenlerden ayrılmış güllere dokunurken...
Taif’in gül kokan sokaklarında dolaşırken bir koku ki ecdattan kalan fidanların yer aldığı gülün hasıyla dolu bahçelerine doğru beni ağırdan sürüklüyordu.
Öyle bir şey ki beni kendisine çekiyordu.
Köşeyi döndüğümde, sokağın sonundaki “güller sana ait, kokusu sana münhasır” diyen taa derinlerden bir ses... Gül bahçelerinde bulmuştum kendimi. Gül sevgilinin sembolü, çiçeklerin sultanıdır.
Herkesin elinde bir çuval, fidanlardaki gülleri toplayan gülderenler, teraziye koyulan bir sepete dolduruyorlardı gülleri. Bir asır öncesi ecdattan kalan fidanlar pespembe güllerle örtülüydü. Yaklaştığımda bülbül misali ne de hoş kokunuz var demiştim,dikenlerden ayrılmış güllere dokunurken...