Şiir, görülmez; ancak kalbe doğabilir. Kalpleri titreten de, çizik çizik eden veya süsleyen de bir hissin ilhamıdır genellikle; bir zamanın akışı, bir ruh sıkıntısı yahut bir hazzın coşmasıdır. Heykel gibi, resim gibi bütüne dayalı bir sanata dönüşüveren bu küçük kitap, edebiyat dünyasında ünlü olmuş simalara ait, orada burada rastladığımız küçük anekdotların derlemesinden ibarettir. Büyük insanların şakaları, konuşmaları, hatta küfürleri de büyüktür. Eskilerin "Taşı gediğine koymak" dedikleri birtakım espriler ise konuşma ânında birdenbire kalbe doğan bir ilhamın ürünleridir. Manzum olsun, mensur olsun konumuzun ağırlık noktasını oluşturan bu esprilerin birçoğu düşünülerek ve planlanarak söylenmediği için, gerçekten büyük sözler olarak kabul edilirler.
Şiir, görülmez; ancak kalbe doğabilir. Kalpleri titreten de, çizik çizik eden veya süsleyen de bir hissin ilhamıdır genellikle; bir zamanın akışı, bir ruh sıkıntısı yahut bir hazzın coşmasıdır. Heykel gibi, resim gibi bütüne dayalı bir sanata dönüşüveren bu küçük kitap, edebiyat dünyasında ünlü olmuş simalara ait, orada burada rastladığımız küçük anekdotların derlemesinden ibarettir. Büyük insanların şakaları, konuşmaları, hatta küfürleri de büyüktür. Eskilerin "Taşı gediğine koymak" dedikleri birtakım espriler ise konuşma ânında birdenbire kalbe doğan bir ilhamın ürünleridir. Manzum olsun, mensur olsun konumuzun ağırlık noktasını oluşturan bu esprilerin birçoğu düşünülerek ve planlanarak söylenmediği için, gerçekten büyük sözler olarak kabul edilirler.