Gulfenin Makamları

Stok Kodu:
9786058087866
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
70,00TL
49,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 5,99TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786058087866
863549
Gulfenin Makamları
Gulfenin Makamları
49.00

Kelimeler, anlamlarıyla karşılaşmak istediklerinde anlatı üzerinde ifade edilebilen ve edilemeyen arasındaki tartıyı yeniden kurmak ister. Gulfenin Makamları, aynı anda hem dilden kovulmanın hem de dili kovalamanın biçimlerini araştırarak söylemde kendine özgü bir tansiyon icat ediyor. Böylece, her okurun birden fazla okuma deneyimlemesine olanak sağlayarak alternatif bir alımlama estetiği sunuyor. İmgeleri duyup, sesleri izleyerek geçtiği her yeri kendi araçlarıyla yeniden duyumsamayı teklif eden bu “yazmak eylemi”, tekinsiz bulduğu şeylere yaklaşma cesareti gösterenleri yeni bir dinlenme ve yorulmaya çağırıyor.

“(…) Dünyanın onlara dokunmaktan vazgeçmiş olması kadar büyük fakirlik olamaz. En beter kir, sessizlik. Ateşin gölgesi ile ateşten gölgeye sürüp giden kötü tercümeden kurtulmak için sırt sırta oynanan bir köşe kapmaca. (…) Tek korku, saldırması beklenen mahlûk hiçbir şey yapmadan kaçtığında korkudan korkulan korkudur. En büyük günah, oyun arkadaşı arayıp da bulamayan bir çocuktan daha hüzünlü olmaktır.”

“(…) Şu sabitlediğin bakışını kefaretin olarak vermeye kalksan, hiç ihtiyacı olmayan bir şeyden vazgeçtiği için takdir bekleyen ilk şey; tanrısına darılmış, af dileyen ilk insan sen olmazdın.”

“(…) Henüz bir ismim yok fakat yine de bana seslenildi.”

Kelimeler, anlamlarıyla karşılaşmak istediklerinde anlatı üzerinde ifade edilebilen ve edilemeyen arasındaki tartıyı yeniden kurmak ister. Gulfenin Makamları, aynı anda hem dilden kovulmanın hem de dili kovalamanın biçimlerini araştırarak söylemde kendine özgü bir tansiyon icat ediyor. Böylece, her okurun birden fazla okuma deneyimlemesine olanak sağlayarak alternatif bir alımlama estetiği sunuyor. İmgeleri duyup, sesleri izleyerek geçtiği her yeri kendi araçlarıyla yeniden duyumsamayı teklif eden bu “yazmak eylemi”, tekinsiz bulduğu şeylere yaklaşma cesareti gösterenleri yeni bir dinlenme ve yorulmaya çağırıyor.

“(…) Dünyanın onlara dokunmaktan vazgeçmiş olması kadar büyük fakirlik olamaz. En beter kir, sessizlik. Ateşin gölgesi ile ateşten gölgeye sürüp giden kötü tercümeden kurtulmak için sırt sırta oynanan bir köşe kapmaca. (…) Tek korku, saldırması beklenen mahlûk hiçbir şey yapmadan kaçtığında korkudan korkulan korkudur. En büyük günah, oyun arkadaşı arayıp da bulamayan bir çocuktan daha hüzünlü olmaktır.”

“(…) Şu sabitlediğin bakışını kefaretin olarak vermeye kalksan, hiç ihtiyacı olmayan bir şeyden vazgeçtiği için takdir bekleyen ilk şey; tanrısına darılmış, af dileyen ilk insan sen olmazdın.”

“(…) Henüz bir ismim yok fakat yine de bana seslenildi.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat