Bu eser, döneminin önemli kadınlarından birisi olan, Petersburg’un ünlü sayılan Bestujev Enstitüsünde öğrenim gören, 1912 yılında Balkan Harbine Osmanlı Ordusunda hemşire olarak katılıp, İstanbul’da büyük kahramanlıklar gösteren, Tatar kadınlarının şanını uzaklara yayan Çistay kızı Gülsüm Kamalova’nın hayatının hikâyesidir.
Gülsüm Hanım, Tatar halkının Abdullah Tukay, Ayaz İshakî, Musa Bigiyev, Fatih Emirhan, Fatih Kerimî, Yusuf Akçura, Türkiye’de ise Enver Paşa, Halide Edip, Ziya Gökalp gibi ulu şahsiyetleriyle görüşen biridir. Ayrıca onun Tukay’a olan sonsuz şairane sevgisi, kader göğünde, uzakta parlayan bir yıldırım gibi aydınlık ve gizemlidir. Gülsüm Kamalova Akçurina’nın hayatı genellikle inanılmaz derecede karmaşık, ibretli ve tarihî vakalar açısından zengindir.
Bu eser, döneminin önemli kadınlarından birisi olan, Petersburg’un ünlü sayılan Bestujev Enstitüsünde öğrenim gören, 1912 yılında Balkan Harbine Osmanlı Ordusunda hemşire olarak katılıp, İstanbul’da büyük kahramanlıklar gösteren, Tatar kadınlarının şanını uzaklara yayan Çistay kızı Gülsüm Kamalova’nın hayatının hikâyesidir.
Gülsüm Hanım, Tatar halkının Abdullah Tukay, Ayaz İshakî, Musa Bigiyev, Fatih Emirhan, Fatih Kerimî, Yusuf Akçura, Türkiye’de ise Enver Paşa, Halide Edip, Ziya Gökalp gibi ulu şahsiyetleriyle görüşen biridir. Ayrıca onun Tukay’a olan sonsuz şairane sevgisi, kader göğünde, uzakta parlayan bir yıldırım gibi aydınlık ve gizemlidir. Gülsüm Kamalova Akçurina’nın hayatı genellikle inanılmaz derecede karmaşık, ibretli ve tarihî vakalar açısından zengindir.